Evrenin bambaşka bir köşesinde, her şeye yeniden başlamak için bir şans yakalasak, yine aynı hatalara düşer miydik?
Kaçırdıkları uzay gemisiyle başka bir galaksiye giden Mehmet, Dixon ve Tommy, peşlerine düşen Yörünge Polisleri Angela ve Michael’la Dünya’ya hiç benzemeyen bir gezegende mahsur kalır. Güneş’in ve dolayısıyla gün ve gündüzün olmadığı yeni evleri Karanlık Cennet’te, kendi Aile’lerini kurar ve altı nesil sonra karmaşık bir toplum sistemi oluşturmayı başarırlar.
Aile’nin büyükleri, göğü aydınlık bir dünyanın efsanelerini yâd ederek kurtarılacakları günü beklerken, henüz yirmi rahimlik bir çocuk olan John Kızılfener, Cennet’in kanunlarını reddedip tarihin akışını değiştirir. Aile’nin geleneklerine yüz çeviren John, Karanlık’a atılıp dünyalarının ardındaki gizi keşfeder.
“Çok iyi kurgulanmış ve yazılmış olmasının ötesinde bu roman toplumsal hafıza, din ve ritüellerin sosyal organizma içindeki yerine dair etkileyici fikirlerle dolu.”
– READER’S DIGEST –
“Beckett ormanın ardındaki karanlığın dehşetini resmederken bilinmeyene dair duyduğumuz o ilkel korkuyu uyandırmayı çok iyi başarıyor.”
– NEW YORK TIMES –