Yeniçağın büyücüleri, süpürgesiz cadılar…
Günümüzde cadılıktan ya da büyücülükten söz etmek hâlâ çok kişiye garip gelebilir, oysa insanlık tarihi boyunca, son yüzyıla kadar, cadılıktan söz eden biri hiç de garip karşılanmıyordu. Dünyanın pek çok yerinde kendilerine “cadı” diyenlerin ve cadı toplulukları oluşturanların sayısı gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Üstelik çağımızın cadıları öyle filmlerdeki gibi ellerinde uçan süpürgeler, üzerlerinde pelerinler taşıyan, kazanlar kaynatan “kocakarılar” değiller. Her ırktan, her cinsiyetten, dünyayı seven aydın insanlar…
“Cadı” dendiğinde başkalarına büyü yapan insanlar aklınıza geliyor olabilir. Oysa insanın evrimi boyunca büyü ve büyücü kavramları her zaman her yerde kültür kalıpları içinde var olmuştur. Paganizmde büyü, Wicca’nın da kabul ettiği gibi, bir başkasının iradesine karşı yapılan bir eylem değil, kişinin kendini geliştirmesinin bir yoludur. Yani bir çeşit ayindir. Söz konusu ayinin ya da daha genel bir ifadeyle ritüelin amacı sadece yapan kişinin hayrı ve gelişimi içindir. Dolayısıyla Wicca yolunu seçen bir Wiccan, aslında büyüyü kendini geliştirmek adına yapan kişidir…
Araştırmacı yazar Erhan Altunay’ın kaleme aldığı Kadim Cadılık Öğretisi binlerce yıldır yeryüzünde ifade bulmuş, günümüzde de halen karşılık bulmaya devam eden kadim ritüelleri, kültleri ve mitleri anlaşılır ve uygulanabilir şekilde tarafsız ve yorumsuz bir biçimde sunuyor.