Haldun Hürel, semt semt Istanbul tarihinin izini sürüyor. Her sokagini defalarca arsinladigi sehrin ölümsüz eserlerini, öyküleriyle anlatiyor. Tarihi alanlarda karsisina çikan otoparklara, beton binalara degil, bu türedi yapilarin öncesine götürüyor okuyucusunu…
Biz ne kadar gözlerimizi kapatsak, basimizi öte yana çevirsek de, bu sehrin her kösesinde yagmalanmis Roma ve Osmanli mirasi var. Aslinda yikilan, izbeye, çöplüge dönen; sadece bir cami, bir kilise, bir konak ya da bir çesme degil, binlerce yillik kültürel birikim…
“Elinizdeki bu kitap sizi, Istanbul’un tarihsel geçmisinde, coskulu düsler esliginde gezdirirken, bu büyüleyici ve hüzünlü kentin, barindirdigi sanat eserlerinin o essiz öykülerinin sasirtici güzelligiyle de bulusturacak. Sayfalar arasinda dolastiginizda; Istanbul’u, sadece ‘genis kapsamli bir rehber kitap in yol göstericiliginde degil, sanatsal çalismalarin ne tür bir üslupla, hangi ulusal ve evrensel birikimlerin sonucunda yapildigina da tanik olarak ve bütün bunlara ait çok heyecan verici öyküleri dinleyerek yol alacaksiniz.”
Istanbul sehir tarihi ve kültürüne dair yazilarindan tanidigimiz Haldun Hürel, Istanbul’u Geziyorum Gözlerim Açik’ ta neyi/neleri/nereyi kaybettigimizi de anlatiyor.