Muhteşem bir tarihle dolu efsanevi şehirde
geçen, yasak aşkın kargaşasını canlı bir
şekilde yakalayan destansı bir hikâye…
İstanbul 1921
İşgalden önce Nur’un yaşadığı şehir türlü zenginliklerle doludur;
rengârenk Mısır Çarşısı, İstanbul Boğazı’nın kara sularına yansıyan saf-
ran günbatımları, yazın tatlı esintisiyle kendini belli eden incir ağaçları-
nın kokusu… Bir de ne zaman karşı kıyıya baksa çocukluk hatıralarının
zihninde canlandığı beyaz konak…
Artık Nur, savaşın gölgesinde esir düşmüş bu şehirde korkunç bir
sırrı taşıyan küçük bir çocuğun hayatını korumaya adamıştır kendini.
Yaptığı işlemeleri satarak ailesini geçindirmek için sokaklarda dolaşır-
ken şehri dolduran Müttefik askerlerinin bakışlarından kaçınmaya çalı-
şır. Bu şehirde artık önemli olan hayatta kalmaktır.
Nur, İngiliz Ordusu’ndan Doktor George Monroe ile şans eseri ta-
nıştığında, ondan nefret etmekten başka bir şey gelmez genç kadının
elinden. Ancak düşmanlıkla dostluk arasındaki o ince çizgi zamanla
silikleşir…
Nur ve gözetimini üstlendiği çocuk tehlikeye düşmek üzeredir. Genç
kadın kalbinin sesine rağmen o tehlikeli sulara dalıp aşk denizine düş-
memesi gerektiğinin farkındadır…