Yunan başlangıçlarından günümüze 2000 yılı aşan geçmişiyle seçkin metinlerin yorumlanması sanatı ve yaklaşık 200 yıldan beri Batı’nın düşünsel gelenekleri arasında anlama öğretisi olarak gelişen hermeneutik, günümüzde yeni talep ve iddialarla gündelik yorumlama pratiğine doğru bambaşka ufuklarda kendini göstermekte, bilimsel statüsünü yukarlarda tutup geleneğini yaşatarak meydan okumalara da cevap vermektedir. Teknik ve sanatsal oluşumu Antik ve Orta Çağın fikir portrelerinde tezahür ederken, Modern zamanlarda beliren aşinalık ve güven, bilim ve metot eğilimli ‘felsefi hermeneutik’e, klasik-modern temsilcileri başka bir çehre kazandırdı. Günümüzde kendini saf bir yorum tekniği ve bilimiyle sınırlandırmayan ‘hermeneutik felsefe‘ ise, kaynaklarını, konularını, araçlarını, metinlerini, nesnelerini ve şeylerini praksis bağlamlarına ve hayat pratiğine dayandırmayı öğrendi. Söz, yorum, dil, anlama, eser ve metnin marjlarına şüpheyle yükselerek resim, bellek, anlamsızlık, kültürlerarasılık ve teknik motiflerinde radikal çıkışlar arayan ‘hermeneutik felsefe’, G. Boehm, H.U. Gumbrecht, G. Vattimo, J.Greisch, J. Grondin, E. Angehrn, G. Figal ve D. Mersch gibi yaşayan suretlerinde yeni temsiliyetler edinmiştir. Felsefi hermeneutikten hermeneutik felsefeye dönüşümün bu arka plan manzarasının berisinde Heidelberg ekolünün yeni kuşak genç yorumcularından Martin Gessmann elinizdeki çalışmayla, hermeneutik bir teknik felsefesinin inşasına yönelerek anlam donanımlı metinlerle ilişkilerinde cihazların yaşama dünyamızdaki anlam ufuklarına işaret eder ki, Gadamerci metinlerin tarihteki-etkisi kavramına bir cihazlar-tarihi kavramı dahil edilir. Teknik ve tekno-lojinin yaşama dünyamızda anlamı ve anlamsızlığı, yeni ile eski cihazların bir daimi kullanım biyografisindeki önyargılarda açığa çıkar ve tam da bu bağlamda, neye gerçekten ihtiyaç duyduğumuz sorusunun manaya-tutuklu dünyamızın temellerini sarstığı olgusu, teknik ve teknolojinin muhtelif yorumlarına hendekler açar.
İnsanın Gerçek İhtiyaçları Üzerine
Tekniğin beraberinde getirdiği huzursuzluk, 20. yüzyılın önemli tartışma konularından olageldi. Martin Gessmann da, teknik felsefesi ve teknolojiyi hermeneutik bir analize tabi tutarak, teknolojinin yarattığı yeni ve özgün düşünce tarzını analiz ediyor. Teknik konusunda yürütülen tartışmalara yer veren Gessmann, devamında, tekniğin tarihsel boyutunu ve teknik felsefesinin konuya yaklaşımını irdeliyor. Gessmann’ın çalışması, Rousseau, Heidegger, Gehlen, Horkheimer ve Adorno gibi isimlerin düşünceleri yoluyla, tekniği olumlayan ya da tekniği bir tehdit olarak gören anlayışları tartışmaya açmasıyla da dikkat çekiyor.
Erkan Canan, Radikal Kitap, 16.03.2012
İnsan neye ihtiyaç duyar?
Tekniğin gelişimi ve ortaya çıkardığı sorunlar gündelik hayatın içinde kalmayarak felsefi düzlemde de ele alınageldi. Martin Gessmann da, teknik felsefesi ve teknolojiyi hermeneutik bir analize tabi tutarak, teknolojinin yarattığı yeni ve özgün düşünce tarzını analiz ediyor bu kitabında. Teknik konusunda yürütülen tartışmalara yer veren Gessmann, tekniğin tarihsel boyutunu ve teknik felsefesinin konuya yaklaşımını da irdeliyor. Rousseau, Heidegger, Gehlen, Horkheimer ve Adorno gibi isimlerin düşünceleri yoluyla, tekniği olumlayan ya da tekniği bir tehdit olarak gören anlayışları tartışmaya açmasıyla da dikkat çekiyor.
Birgün Kitap, 09.06.2012