Ademoglu yeryüzünde hep kendini aramistir. Ruh beden iliskisini anlamlandirmak için medeni olsun veya olmasin bütün topluluklar çesitli doktrinleri uygulama sahasina dökmüs, böylece dünyevi problemlerine çareler aramistir. Karsilasilan güç durumlarin üstesinden gelmek amaciyla kullanilan yöntem ve tekniklerin de genelde pragmatik yönüyle ilgilenmislerdir. Insanoglunun geçmisine denk sayilabilecek bir maziye sahip olan büyünün de bu pragmatik amaç için kullanildigi tarihi bir gerçektir. Ilkel veya medeni bir toplumda büyü, varligini her halükarda sürdürmüstür. Peki insanlarin büyüden beklentileri ne olabilir? Nedir büyüyü insanlar açisindan bu kadar cazip kilan? Bu sorulara da cevap vermeye yönelik bir çalisma yapmayi uygun gördük. Ilk bölümde büyü kelimesinin anlami, büyüyle birlikte zikredilen ve büyüyle iç içe olan diger kavramlar açiga kavusturulmaya çalisilmistir. Ikinci bölümde ise büyünün tarihi seyri ele alinarak ilk çaglardan günümüze kadar büyünün islevsel yönü dile getirilmistir. Üçüncü bölümde ise semavi dinlerin büyüye bakis açisi ve Yahudi mistik hayatini bir anlamda dile getiren Kabala üzerinde durulmustur. Dördüncü ve son bölümde Hz. Muhammed’e yapilan büyü ele alinarak, büyü hadisi çesitli yönleriyle irdelenip vuzuha kavusturulmaya çalisilmistir. Ayrica Hz. Peygamber’e yapilan büyünün ne tür bir büyü oldugu da irdelenmistir. (Tanitim Bülteninden)