Yaşadığımız dönemde, Hz. Peygamber’e karşı yapılan karalama ve değersizleştirme kampanyalarının fikir özgürlüğü çerçevesinde ele alınması gerektiği, basın ya da bu yayınları yapan kuruluşların engellenmesinin söz konusu olamayacağı düşüncesi, Batılıların çoğunluğu nezdinde kabul görmektedir.
Dinin temel referansları ve insanlığın sahip olması gereken erdemler göz önüne alındığında özellikle inanç ve değerler alanının dokunulmazlığı her zamankinden daha da önemli hâle gelmektedir. Aksi takdirde bu tür bir yaklaşım, Hz. Peygamber döneminde sorun olduğu gibi günümüzde de aynı şekilde mesele olmaya devam etmektedir. İslam dininin Peygamberi’ni merkeze alarak İslam ve Müslümanlara özellikle kültürel alanda yapılan saldırıların, bu alanlarla sınırlı kalmayacağı da muhakkaktır. Böyle bir yaklaşımın sonucunda hem bireysel hem de evrensel anlamda sürdürülebilir bir barışın tesisi sadece sözde kalır.
Bu çalışmada, vahiy sürecindeki Hz. Peygamber karşıtlığının mahiyeti ile günümüzde özellikle Batı basını tarafından sürekli gündemde tutulan Hz. Peygamber’e yapılan hakaretlerin ortak noktalarına dikkat çekilerek, bu konuda sağlıklı bir bilinç oluşturulması hedeflenmektedir. Şayet bir sorunun mahiyeti tam anlamı ile bilinemez ise çare üretilmesi noktasında da başarı elde edilmesi söz konusu değildir.