Hukukun Hareket Tarzı başlıklı bu çalışmasında Donald Black, hukukun nasıl “işlediğini, hareket ettiğini, salındığını” göstermeye çalışıyor. Çok alışık olmadığımız bir şekilde, hukukun niceliğinin nasıl değiştiği sorusunun peşine düşüyor.
“Bu kitap hukukun sosyal alandaki görünümleriyle ilgili çok sayıda önerme içermektedir. Bu önermelerin amacı hukukun değişimini tespit etmek, böylece bilimsel bir hukuk teorisine katkıda bulunmaktır. Bu türden bir teorinin pratik kullanımları söz konusudur ve ayrıca diğer sosyal yaşantılara ilişkin çalışmalar bakımından da uygulamaları mevcuttur.
Bu önermeler, sözgelimi, neyin yasadışı olarak tanımlandığı, kimin polisi çağırdığı veya dava açtığı, kimin mahkemeyi kazandığı, kimin temyize gittiği veya bozma aldığı, kimin hangi usulü işlettiği ve -zamana ve mekâna bağlı olarak- sosyal yaşamda, şayet varsa, hukukun ne derece var olduğu hususlarındaki farklılıklar dahil olmak üzere, hukuki çeşitliliğin geniş yelpazesini yansıtır. Dolaylı olarak, bu önermeler genellikle sapma davranışı teorilerinin ortaya koyduğu birçok olguyu da belirler. Bunları yeniden düzenleyerek sosyal kontrolün diğer biçimlerini tahmin eder ve açıklar. Nihayetinde, dolaylı biçimde anarşinin -hukukun olmadığı bir sosyal yaşamın- koşullarını belirler ve mevcut eğilimlere uygulayıp hukukun geleceği hakkında öngörüde bulunur.”
Saf Sosyoloji’nin [Pure Sociology] kurucusu olan Donald Black, Türkçe okurla ilk kez bu kitabıyla buluşuyor. Bugün hukuk sosyolojisinde önemli bir yerde duran Black’in hukuk, sosyoloji, antropoloji ve psikoloji disiplinlerinin kesiştiği yerde kurmaya çalıştığı hukuk kuramını yansıtması bakımından Hukukun Hareket Tarzı büyük önem taşımaktadır.