“… Pasif direnme yapmak, ezilmisligini unutmak, dar zamanlarini kazasiz belasiz geçistirmek zorunda kalan halkimiz, Hocasina sik sik basvurmak yolunu tutmustur. Bugünlerde ona gene sik sik basvuruyorsak, islerin yolunda gitmedigini, haksizliklarin, baskilarin arttigini söyleyebiliriz açikça. … Hem davaciya, hem davaliya, hem de kendisini elestiren karisina hak vermekle kendi adalet anlayisini açiklamak degildir öngördügü… Her seyi tatliya baglamaya çalisan yöneticileri, çikarcilari, eyyamcilari, dalkavuklari yere vurmaktir amaci. Hoca bu yerden yere vurmaisini kahramanlar gibi zor kullanarak, bedensel gücünü göstermekle yapmaz, filozofça yapar. Güçsüzler, arkasiz kalanlar dar zamanlarinda onun fikralarina siginarak güçlü görünmeye, ayakta kalmaya, tutunmaya, yasayislarini sürdürmeye çalisirlar. Hocamiz atilim adami, cosku adami, eylem adami olmadigi gibi bir kurtarici, bir yol gösterici, kisaca önden giden bir yönetici de degildir. Ezilen, kaderine terk edilen, sömürülen, dertli, acili, sahipsiz halkimizdan yana, onunla gönül birligi eden, avutan, ayakta tutan, acilarini unutturan, okumus yazmis, halkina dönük, aydin, cin gibi zeki, hazircevap bir halk adamidir.”Rifat IlgazRifat Ilgaz, Hoca Nasrettin ve Çömezleri ’nde Nasrettin Hoca fikralarini çagdas bir yaklasimla ve kendi mizah anlayisiyla yeniden üretiyor.