Dük’ün gizli danismani von Goethe, Weimar’a geleli yedi sene olmustur. Önceleri sadece Dük’ün en yakin dostuyken simdi prensligin maliyesinden sorumludur, soyluluk mertebesine de yükseltilmistir. Genç Werther’in Acilari elden ele gezmekte, okuyanlari intihara sürükleyecek kadar etkilemektedir. Faust ise Dük’ün okumayi en sevdigi eserlerden olmustur. Fakat artik “dehaya özgü bir imtiyaz” ile yasadigi gençlik hayati geride kalmis, sira prensligi ortaçag karanligindan çikarmak için Dük’e yardim etmeye gelmistir. Verilecek en önemli, fakat en zor kararlardan biriyse çocugunu öldürdügü iddia edilen Johanna’ya verilecek idam cezasidir.Goethe’nin Infazi, Goethe’nin çok bilinmeyen bir kararini ortaya çikarmanin yani sira idam cezasinin akla gelebilecek en acimasiz yöntemlerle uygulandigi zamanlarda, bizi “genç Johanna’nin acilarina” ortak ediyor. Asagi Degirmen’de çalisan bir besleme olan Johanna’nin hayat gerçegi; açlik, tecavüz ve onu idama kadar götürecek bir zalimlikten ibaretken, aristokrasinin av partileri ve resim dersleri ile yasadigi zarafet romanin iki zit öyküsünü olusturuyor. Viktor Glass’in mahkeme kayitlarini kullanarak yazdigi bu etkileyici roman, geçmisten bugüne, insan haklarinda katedilen mesafeyi ölçebilmek için de tarihi bir belge nitelisinde.