Atatürk 1924 yilinda TBMM’de su konusmayi yapiyordu;“Efendiler! Memlekette menfi kiskirtmalar son haddini bulmustur.Istanbul basini, Terakkiperver Firkasi’nin dini siyasete alet eden propagandasi, surada burada sinmis olan gericilere cesaret vermektedir. Yer, yer Cumhuriyet idaresi aleyhine agir isnatlar ve iftiralar yapilmaktadir: Bu propagandalarin tesirsiz kalacagini sanmak budalalik olur. Benim görüsüme göre, yakin bir zamanda karsi bir ihtilal ile karsilasmamiz mümkündür.Bunlarin binlerce taraftari vardir. Firsat beklediklerini unutmamak lazim.. Benim burnuma barut ve kan kokusu geliyor.” Ve ardindan; TBMM’nin 25 Subat 1925 tarihinde 556 sayili “Hiyanet-i Vataniyye Kanunu”nda yaptigi degisiklik oy birligiyle kabul edilmistir. Bu Maddeye göre; Madde: 1- Dini veya dince kutsal sayilan seyleri, siyasi gayelere esas veya alet etmek maksadiyla cemiyetler kurulmasi yasaktir.Bu gibi cemiyetler kuranlar veya bu cemiyetlere girenler vatan haini sayilirlar. Dini veya dince kutsal sayilan seyleri siyasete alet ederek, devletin temel nizamini degistirmeye, devletin emniyetini bozmaya, dini veya dince kutsal sayilan seyleri alet ederek,Her ne surette olursa olsun, halk arasina fesat ve ayrilik sokmak için, gerek tek basina ve gerek toplu olarak sözle veya yazi ile veya fiili bir sekilde veya nutuk iradi veya nesriyat yapmak suretiyle bu çesit harekette bulunanlar da Vatan Haini sayilirlar.