Sosyalizm söz konusu olduğunda, üzerinde hâlâ tartışılan, birbirinden farklı görüşlerin ortaya atıldığı konu başlıkları, üzerinde görüş birliği sağlanmış başlıklardan çok daha fazla. Metin Çulhaoğlu bu güçlüğü hatırda tutarak, genç bir üniversite öğrencisiyle sosyalizm üzerine yaptığı akıcı sohbeti kâğıda döküyor. Meraklı gencin soruları ne kadar zorluysa, yazarın yanıtları da basmakalıp olmaktan o kadar uzak.
Neden Deniz Gezmiş’e “devrimci”, Nâzım Hikmet’e “komünist şair” deniyor? Sosyalizm ile komünizmin farkı ne? Marx ve Engels’in temsilcisi oldukları “bilimsel sosyalizm” ne anlama geliyor? Sosyalizm özel mülkiyetin her biçimini ret mi eder? Sosyalist bir ülkenin anayasası olur mu? Sosyalizmde muhalif örgütlenmelere, örneğin muhalif siyasal partilere izin verilir mi? Eğitim ve öğretim, haklar ve özgürlükler bugünkünden çok mu farklı olur? Sosyalizm dini ve ibadet yerlerini yasaklar mı? Sosyalizm Sovyetler Birliği’nde neden çöktü? Kapitalist sistemden kopuşlar bundan sonra da belirli aralıklarla gene tek tek ülkelerde mi gerçekleşir? Kadın ve çevre hareketleri sosyalizmin müttefiki sayılmalı mı? Sosyalistlerin iktidara barışçı yollardan, örneğin seçimlerle gelmesi mümkün mü? Sosyalizmin geleceği hakkında neden ümitli olmalıyız?
“Gençlerle Baş Başa: Sosyalizm”, hem gençler hem de sosyalizm etrafında dönen tartışmalara ilgi duyanlar için değerli bir kaynak. Yazarın yer yer başvurduğu mizahi dil, bu ciddi sohbete ayrı bir renk katıyor. Pek çok terimin ve kavramın karşılığı sohbetin akışıyla birlikte verildiği gibi, bunların dışında kalanlar için kitabın sonunda bir de sözlükçe yer alıyor.
“Günümüzde, bir insan devrim ve sosyalizmin gerçekleşmesi olasılıklarından da bağımsız olarak, salt daha gelişkin bir birey olmak için bile sosyalizmle bir şekilde ilişkilenmek zorundadır” diyor Metin Çulhaoğlu.