Kiek, annesi, babasi ve miskin köpekleri mona, hep birlikte mutlu mutlu yasarlar. Ama bu mutluluk zaman zaman babasinin bir uluslararasi yardim örgütünü temsilen savas bölgelerine gitmesiyle kesintiye ugrar.Iste babasi yine bir savasa gitmek üzeredir. Kiek ne söylerse söylesin bir türlü onu evde kalmaya ikna edemez Babasinin ölmesinden korkar.Annesine göre Kiek’in korkmasi için bir neden yoktur, ne de olsa babasi doktordur, savas alaninda olmayacaktir ve dolayisiyla basina kötü bir sey gelme olasiligi çok düsüktür. Ama Kiek böyle bir olasilik hiç olmasin ister! Öyleyse, olasiligi tamamen ortadan kaldirmanin bir yolu var midir? Kiek düsünür: Babasi ölmüs bir arkadasi vardir, ama hem babasi hem faresi ölmüs bir arkadasi yoktur. Çünkü faresi ölmüs birinin babasinin da ölmesi, düsük bir olasiliktir. Peki bu listeye bir de köpek eklenirse, yani hem faresi hem köpegi ölmüsse babasinin ölme olasiligi ortadan kalkmis mi olur? Kiek tehlikeli bir plan yapar…Savas, ölüm gibi zor konulari ustaca bir kurguyla ele alan bu roman, dünya çocuk edebiyatinin en çarpici örneklerinden biri. Haber bekleme sikintisini, kaygiyi, çaresizligi, düsüncenin sinir tanimadigini bir çocugun gözünden içtenlikle anlatiyor.