Futbol günümüzde yüz milyar dolarlara hükmeden dev bir endüstri olarak varligini devam ettiriyor. Onun bu özelligi futbol kulüplerini birer ekonomik örgüt haline getirmis durumda. Yüz milyon dolarlara ulasan bütçe ve gelirleriyle artik klasik yöntemlerle yönetilemez hale gelen futbol kulüpleri, futbolun kendi paradoksal yapisindan da kaynaklanan olumsuzluklarin etkisiyle derin krizler yasiyor. Bu nedenle her sezon birçok kulüp kapanma ve iflas tehlikesiyle karsi karsiya kaliyor. Hak ettigi ve layik oldugu sekilde yönetilmeyen futbolun içinde bulundugu sorunlardan kurtulabilmesi, onun yeniden yapilanmasini kaçinilmaz kiliyor. Iste elinizdeki bu kitap, futbolun kurumsal anlamda yeniden yapilanmasina iliskin çözüm olanaklarini arastiriyor. Endüstriyel Futbol ve Futbol Ekonomisi kitaplarini, kurumsal yönetim ve yönetisim açisindan tamamlayan Futbol Yönetimi bu dizinin üçüncü halkasini olusturuyor.”Elinizde tuttugunuz bu kitap, fikir olusturmadan önce anlamaya, arastirmaya, ögrenmeye çalisanlarin emeginin ürünü… Futbolun ruhuna ve ahlakina uygun olarak yeniden yapilanabilmesi için bir tartisma alani… Futbolun fikir sahasi.” Ibrahim ALTINSAY”Endüstriyel Futbol kitabini ‘suya atilmis bir tas’, Futbol Ekonomisi kitabini ise ‘bu tasin etrafina yaydigi halkalar’ olarak tanimlayan AKSAR-MERIH ikilisi, bu son eserde, gerçegin düsündürücü dalgalariyla futbol düzenimizin çarpikliklarini dövüyor! Emeklerine, fikirlerine, ellerine saglik.”Zeki ÇOL”Endüstriyel Futbol, çogumuzun aklina gelmeyen, bilmedigi ya da yok saydigi bir kavramken, kitap olarak bilgi dünyamizi zenginlestirdi. Ardindan Futbol Ekonomisi geldi. Ufuklarimizi açan, vizyonumuzu derinlestiren bu iki kitap futbolla ilgili herkes için birer basyapittir. Tugrul AKSAR ve Kutlu MERIH, Futbol Yönetimi ile basyapit sayisini üçe çikariyorlar. Futbol Yönetimi, rekabetin boyutlarini yeniden belirliyor, gerçegin fotografini yeniden gözlerimizin önüne getiriyor. Bakmak, görmek, düsünmek ve karar vermek için bize bir firsat sunuyor… Bu kitap futbolsevere yapilan ustaca bir asist…” Attila GÖKÇE