Filmlerle Din Sosyolojisi
Hollywood Sineması, Sekülerleşme ve Hipergerçek Yaşam
# Yalnızca film değerlendirmiyoruz, hayatı anlamaya çalışıyoruz.
Ciddi meseleler sinemada popüler bir unsur olarak tüm derinliğini kaybetmekte ve bir çerez hâline mi getirilmektedir? Örneğin ‘The Matrix’ filmini izleyen bir kişi, önemli konuları kavrayarak hayatına yeni anlamlar mı katmaktadır; yoksa felsefi aksiyon ile düşünür gibi yaparak müthiş sahnelerle girdiği hayalî evrende görüntüleri mi tüketmektedir? Seyirci, sinema salonunu terk ederken kendisini Neo olarak görerek içinde bulunduğu Matrix’ten çıkmayı ve dünyayı değiştirmeyi mi istemektedir; yoksa filmin sunduğu hayal ve fantezilerle tatmin olmaya mı çalışmaktadır?
Bu kitapta, Din Sosyolojisi alanının temel konularından hareketle Hollywood filmlerinde yer alan seküler düşünme ve yaşam tarzları incelenmektedir. Bu amaçla 750’nin üzerinde film seyredilerek buralarda doğrudan veya dolaylı olarak bulunan dinsel yaşam biçimleri tespit edilmeye çalışılmaktadır. Ayrıca kurgulanan post/modern dünyayla karşılaşan seyircinin, beyazperdenin içine dalarak hakikatten nasıl uzaklaşabileceği ve kendisine nasıl bir hipergerçeklik kurmak zorunda kalabileceği üzerinde durulmaktadır. Bu çerçevede belirli konuları yansıtması açısından beş filmin ayrıntılı çözümlemesi yapılmakta ve bu filmleri izleyen seyircilerin yorumları web sitelerinden hareketle analiz edilmektedir.
Film incelemeleri doğru bir perspektifle yapıldığı takdirde, hipergerçek bir dünyada özneliğini kaybeden insanın hakikati kavrayabilecek bir farkındalığa ulaşmasını sağlayabilir. Dolayısıyla bu araştırmayı sadece sinema dünyasına ait bir değerlendirme olarak görmekten daha ziyade insanın Tanrı’dan ve dinden adım adım nasıl uzaklaştığını, Batı’yı inşa eden dinamiklerin neler olduğunu ve bireylerin hangi yönlerden kuşatıldığını ortaya çıkarmaya çalışan bir analiz olarak okuyabilirsiniz.
Asıl hedefimiz sadece film çözümlemesi yapmak değil, yaşanılan dünyayı doğru bir şekilde okuyabilmek ve anlamlandırabilmektir.