Fil Hakika

6,93  5,89 
-15% indirim

ISBN: 9786257343411

40% Serkeftina Hilberê

Kargoya belaş

Kirîna ewledar

SKU9786257343411
Status31 Di stokê de hene

Mutluluk yakınlarda bulunur mu? Onu uzaklar yerine kendi dünyamızda yakalayabilir miyiz?

Hayal gücüyle kanatlanmak nasıldır?

Farklı hissetmemiz doğal hatta kutlanacak bir şey midir?

Yeni bakış açıları nereye saklanır, nasıl bulunur?

Kısacası, fil büyüklüğünde görünen bu sorularımız, bir balonun hafifliğine nasıl kavuşur? Yanıtlar bir kitap kadar yakınımızda. Sevilen yazar Serhan Kansu’nun kaleminden Fil Hakika, şimdi sizlerle.

***

Gözü hep gökyüzünde olan bir fil… Onun akıl ve fikirle dolu, rengârenk dünyası… İşte karşınızda unutulmaz bir macera!

Uçan Filler Adası’nda uçamayan iki fil yaşıyordu. Biri Fil İmci, diğeri Fil Hakika’ydı. Peki adadaki tüm filler uçabiliyorken, uçamamak bir eksiklik ya da hata mıydı? Yoksa her canlı yapabildiği kadarına mı razı olmalıydı?

Söylenenlere göre Hakika, İnsan Adası’ndan geldiği için uçamıyordu. Gün geçtikçe merakı arttı. “Ben niçin uçamıyorum?” sorusu sanki kanatlandı, Hakika’nın içine sığmaz oldu. Şimdi İmci’yle birlikte insanların dünyasına yolculuk vaktiydi.

Kimbilir Hakika belki…

Tema: Kim olduğumuz

Kavramlar ve Anahtar Sözcükler: BİREY VE TOPLUM, fantastik öğeler, hayvan hakları, kararlılık, farklılıklar, benzerlikler, bakış açısı, KİŞİSEL GELİŞİM, felsefe, DUYGULAR, keşif, ilgi alanları, kendini tanıma, sorun çözme, paylaşmak

Tutum ve Değerler: İstekli olma, değer bilme, yaratıcılık, merak, dostluk, saygı, sevgi

Profil Öğeleri: Sorgulayan, düşünen

Kitaptan

(…) Uçan diğer filler, Hakika’nın İnsanlar Adası’ndan geldiğini, bu yüzden uçamadığını söylerdi. Hakika’nın uçma hevesi bu sözlerle daha da, daha da kırılırdı. Kendi kendine üzülüp hep sorardı:

“Ben hiçbir zaman uçamayacak mıyım? Ben bu adadaki tüm fillerden farklı mıyım?”

Evet, tüm filler uçardı ancak hiçbiri bu adayı, yeryüzünü Hakika kadar iyi bilemezdi. Tüm günü yerde geçtiği için Hakika karıncaları, toprağı, toprakta yetişen bitkileri, ağaçları diğer fillerden çok daha iyi tanırdı. Hatta topraktan çıkan gazları, kuyulardaki suları bile bilirdi. Doğayla öyle ilgiliydi ki kendine türlü türlü oyuncaklar yapar, aletler icat ederdi.

Adada cam üretebilen tek fil oydu. Camdan heykeller, filler, büyüteçler yapardı. Büyüteçle böceklere, bitkilere bakardı. Yine adada su geçirmez bezler üretip onlardan şemsiye elde edebilen tek fil de oydu. Yağmur yağınca herkes saklanırken o bahçelerde, sahilde dolaşıyordu.

Yaprak hışırtılarını şarkıya çevirirdi. Ağaç kütüklerini oyup mikrofon görevi görecek, sesini yükselten bir alet de tasarlamıştı. Hem hışırtılardan müzik yapıyor hem de şarkı söylüyordu. Yani adada hem çalıp hem söyleyen bir tek o vardı.

Toprağa uzanıp gün bitene kadar karıncayla, çiçekle, arıyla benzer yanlarını düşünen de yalnızca oydu. “Boyumuz farklı. Benim bir hortumum, kuyruğum, karıncanın altı ayağı, arının da kanadı var. Yine de hepimiz ya toprağa basıyoruz ya da topraktan besleniyoruz. Acaba hepimiz toprağa mı benziyoruz?”

Kimbilir, Hakika belki…

***

(…) Bir de kendine “Bilge Fil” diyen İmci uçmazdı. Öyle mi bilinmez ama Fil İmci, uçabilmesine rağmen uçmayı tercih etmediğini söylerdi. Ona göre uçmayı istemek normal bir fil için fazlaydı. Çok şey istemek ve açgözlülük demekti. Yürümek varken uçarak gösteriş yapmak da neydi? Kısacası, İmci bu mucizevi güzellikten vazgeçmişti. Açgözlü olmadığını bütün adaya gösterip diğer fillerden saygı görmek peşindeydi. Peki Fil İmci nerede yaşardı?

Adadaki bir elma ağacının tam altında… İmci, çok sevdiği elma ağacının gölgesinde oturur, tüm gün denize doğru bakardı. Derdi tasası olanlara kendince çare sunar, akıl verirdi. Buna karşılık da kendisi için meyve ve sebze isterdi. Ancak Hakika’yı bir türlü uçuramadı. Acaba İmci, Hakika uçsun diye uğraşmadı mı?

***

(…) Bir gün Hakika daha fazla dayanamadı ve bir karar verdi:

“Mademki İnsan Adası’ndan geldiğimi söylüyorlar, ben de oraya giderim ve niçin uçamadığımı öğrenirim.”

Ardından koşarak İmci’nin yanına gitti. Koşmaktan yorulmuş, nefes nefese kalmış, susamıştı

Agahî

Weight 0,35 lbs
Nivîskar
Weşanxane
Sal
Rûpel
Pîvan
Isbn

Gihandin

Marshallstraße, 10 35394 Gießen.Hemî siparîş bi hejmareka DHL’yê ya şopandinê tên şandin. Kargoya siparîşên di ser 50 € re her car belaş e. Di dema erzankirin û xelatan da, dibe ku dema gihandina siparîşê ji ya demên normal dirêjtir bibe. Di dema firotina bierzanî û xelatan da, dibe ku dema gihandina siparîşê ji ya demên normal dirêjtir bibe.

Vegerandin

Mak pirtûk, di navbera 30 rojên kirînê de (14 rojên di dema firotanê de) guhertin û paşvegerandina berhemên xisarnedîtî qebûl dike, (lê) bi şertê hûn meqbûza resen nîşan bidin. Li welatê ku danûstandin lê hatîye kirin, li her dikana xwe, em vê xizmetê ji we re dikin. Karê paşvegerandina we bi pirranî di navbera hefteyekê an hefte û nîvekê tê kirin. Piştî me kar û barê paşvegerandina we temam kir, em ê ji we re emaîla agahdarkirinê bişînin. Piştî ku me karê paşvegerandinê dest pê kir, ji kerema xwe ji rojekê heta 3 rojên karî, xwe li me ragirin heta ku em paşvegerandinê digihînin forma resen a peredayînê.

Alîkarî

Eger pirseka te an şayîşeka te he be, haya me jê çêbike. Email: info@makpirtuk.de Telefon: (+49)-1575 0649613