Ortaokula gelene kadar Mustafa’ydi… Matematik yetenegiyle Mustafa Kemal oldu…Emperyalizmi dize getirdi, Gazi Mustafa Kemal oldu… Yüzlerce yilin köklesmis aliskanlik ve geleneklerini yikti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk oldu… Türk halki ona, “Atatürk,” dedi. Türkiye’de dogan ve parlayan yildiz, bize izleyecegimiz yolu gösterdi, “Fikrimizin Rehberi” oldu.”Onun insan olarak ülküsü, iyilik, güzellik ve dogruluk idi. Siyaset adami olarak ülküsü de, ekmek, egitim ve baris idi. Bu ülkülerini gerçeklestirmek sorumlulugunu içinde duydugu için cesaretle, imanla, bilgi ve akilla çalisti. Yalan ve yanlis üzerine kurulan örgütleri yikti.Kendisinden halife olmasini isteyenlere, “Hayir, Cumhuriyet kurulacaktir,” dedi. Hasta hayal arkasindan sürüklenip büyük fetihlere girismek isteyenlere Misak-i Millî’yi gösterdi. Kurtulus için cami yapilmasinda direnenlere, “Halk, cami degil, fabrika ve okul istiyor,”yanitini verdi. Ölmüs geleneklere asilmakta yarar, umanlara da, “Hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir,” diyerek gerçek kurtulusun yolunu gösterdi. Devrimde yabanci ülkelerdeki bazi liderlerin kasapliktan, sivaciliktan, çetecilikten yetiserek ülkelerinin basina geçip sirtlarina maresal üniformasi geçirdikleri ve savasi ülkülestirdikleri sirada o, üniformasini atti, gazilik ve maresallik rütbe ve unvanini bir tarafa birakti, ülke savunmasi disinda savasi ‘bir cinayet’ olarak mahkum etti. Ve uygar insanligin kalbinde yasayan yüce bir duyguyu, ‘Yurtta baris, dünyada baris,’ diye ilan etti.” Bu kitapta okuyacaginiz öykü yalnizca bir liderin, bir komutanin, bir devlet adaminin, bir devrimcinin, özyasamöyküsü degil, Türkiye Cumhuriyeti’nin de kurtulus, kurulus ve küresellesme firtinasinda savrulusunun da öyküsüdür.