1886-1944 yılları arasında yaşamış olan ünlü tarih yazarı Marc Bloch, Lucien Febvre ile birlikte Fransız sosyal tarihinde son derece etkili olan Annales ekolünün kurucusudur. Bu ekolün en önemli özelliği olayları tekdüze olarak anlatmak yerine, sorular sorarak bunlara cevap aramasıdır. Yine bu ekole göre, birbirine uzak toplumlar arasındaki benzerlikler veya mekânsal olarak birbirine yakın toplumlar arasındaki farklar incelenmeliydi. Ancak bu şekilde benzerlikler ya da farklar tespit edilerek tarihsel gelişimin ne olduğu ortaya konulabilirdi.
İşte karşılaştırmalı tarih anlayışının gelişmesinde adeta bir mihenk taşı olan bu ekolün en önemli yansımalarından birisi olan ‘Feodal Toplum’, bu özelliği sayesinde tüm dünyada Ortaçağ Avrupası üzerine yazılan eserlerin arasında en çok başvurulanlar arasına girmeyi başarmıştır. Kısacası, feodalitenin anlamının bu kitapla eskisine oranla daha berrak hale geldiğini ifade etmek mümkündür.
Elbette uzunca bir dönemi son derece detaylı olarak aktaran bir başvuru kaynağının hacimli olması gayet doğaldır. Eserin ‘Bağımlılık İlişkilerinin Gelişimi’ başlıklı bu ilk cildinde, feodalite kavramı analitik bir yaklaşımla ve mukayaseli olarak okuyuculara aktarılmaktadır.
Bu kitabı okurlara sunmaktan mutluluk duyarz!