Faydasiz Randevu’nun Türkiye’ye çorbada tuz misali bir faydasi dokunmasi benim için hayatî bir önem tasimasaydi ne bu kitabi, ne de herhangi baska bir seyi yazardim. Uyduruk ifade ve ibareler içinde bogulmus insanciklarin “çagina taniklik etmek” faaliyetine yüksek bir deger atfettigine “tanik oldum”. Onlarin her birini birer insancik görmem hepsinin isin dogrusuna yanasmaktan imtina etmesi, dogrudan ölümden korkar gibi korkmalaridir. Isin dogrusu Allah’in birligine sehadetle onun yolunda sahadetin birbirinden ayrilmayacagidir. Ben solcu görünerek Türkiye’nin sosyalist bir idareye kavusmasina engel olanlari gördüm. Hiçbir sekilde onlarin arasinda degildim. Onlardan biri degildim. Müslüman görünerek Türkiye’nin Islâmî bir idareye kavusmasini engellemis olan ve halen Türkiye Cumhuriyeti’nin haritadan silinmesi yolunda yelken-kürek telas içinde olanlar ise beni aralarina almadi. Istemis olsam dahi onlardan hiçbiriyle tesanüte varan anlasma mahalli paylasamadim. Ömrümün sona ermesine çok zaman kalmadi. Çocuklugumdan beri her vesileyle kosa kosa ve büyük bir hevesle kavil mahalline variyorum. Simdiye kadar orada kimseyle karsilasamadim. Randevu gerçek; ama faydasiz.