Islam dünyasinin en büyük felsefecilerindendir. Fizikle de ugrasmis, ses olayina açiklik getirmistir. Felsefedeki söhreti Aristo’ya yakindir. Bazi bilginler Aristo’yu, bazi bilginler FarabI’yi “dünyanin en büyük filozofu” sayar. Asil adi Ebu Nasr Muhammed bin Muhammed bin Tarhan bin Uzlug’dur. Türkistan’in Farab sehrinde dünyaya gelen Farabi, ilkögrenimini memleketinde yapti, Iran’da Farsçayi, Bagdat’ta Arapçayi ögrendi. Daha sonra Latin ve Yunan dillerini kavradi. Devrinin en büyük alimlerinden dersler aldi. Çok çalisti. Çaliskanligiyla zekasi birlesince Felsefe, Mantik, Matematik, Tip ve Musiki alaninda büyük söhret buldu. Uzun zaman Bagdat’ta kalan Farabi, daha sonra Misir’a gitti, 941’de de Halep’e geldi. Halep’teyken Hemdanogullari’ndan Seyfüddevle Ali adli bir Türk beyi ile karsilasti. Onun sevgisini kazandi. Kendisine yüksek bir maas baglamak istediyse de kabul etmedi. Halep’te bulunan alimler onunla münazara etmek islemislerse de üstünlügünü görünce ondan ders almaya basladilar. Farabi, Halep beyinin Sam’i almasi üzerine oraya yerlesti. Ve ölümüne kadar (950) orada kaldi.