Ege’de kadin olmak ilk çaglardan beri bir ayricaliktir. Ege’de kadin tanridir, tanriçadir, basin tacidir. Kbele, Sibel, Artemis, Afrodit, Sarikiz’dir Ege’de kadin. Onurludur, dikbaslidir, bilgedir, yol gösterendir. Gizemli Kadin Efedir, Gördesli Makbule, Çete Ayse, Çiftlikli Kübra, Ayse Çavus, ilk kadin muhtar Gül Esin, Leyla Nine’dir Ege’de kadin…Ege’nin Kizi kadinlarin kenti Nyssa’da (Sultanhisar) dogmus, yüzyillarin kültür imbiginden süzülerek Leyla olarak görünmüstür. Ilk görüste insana güven veren, onurlu, gururlu, derin düsünceli, biri oldugu besbelli. Meyve yüklü agaçlar nasil baslarini egerse Leyla Nine de agibasli ve ölçülydü. Durgun, sessiz havalarda buzlar çözülürken çikan sesler nasil doganin bir çigligiysa; Leyla Nine’nin sayiklar gibi mirindanmasi da sanki yillarin buzunu çözüyordu. Doludizgin akan bir yasamin yelesinde uçmaya hazirlanan bir turna gibiydi bakislari.Belki de sessizce çekildigi kösesinde daha güzel günler için yaprak döküyordu. Akilli insanlar, kendilerine atilan taslarla nasil ev yapmasini bilirlese O da söylencelere kulak asmadan bilgece yasamaya çalisiyordu. Hüzün, gelincik tarlasi denli yüreginde dalgalanip yaksa da her yokusun bir inisi oldugunun bilincindeydi.Yasi epeyce ilerlemesine karsin, durgun sularda çimen peri kizlari denli güzel, çok memeli Artemis kadar üretken ve isikliydi. Yillarin yipratamadigi tazecik ruhunda cosku ve sevgi vardi. Dalgin bakislarinda gizemli bir tarih gizliydi. Incir sicaginin kara yilan gibi çöreklendigi günlerde serin kavak gölgesinde bile boncuk boncuk terliyorduk…Ege’nin Kizi kitabini okurken, her olusumun binlerce yil süren birikimin bir yansimasi oldugunu görüp Ege’nin gizemli tarihinde ve kültür burgacinda bir yolculuga çikacaksiniz…(Tanitim Bülteninden)