“…Dolayısıyla şu aynı zamanda bizim kritik sorumuzdur: Batı’nın sömürgeci zalimliklerini yöntemli bir biçimde ortaya koyarken “Doğululuğu” teolojik köken gibi mi üstleneceğiz yoksa seküler bir başlangıç noktası mı saptayacağız?”
“Türkiye’de Said imajları Said gerçekliğini çoktan geride bırakmış ve kendi alanında bağımsız bir krallık kurmuştur. Manipülatif geleneksel otoriteler eliyle konunun kültür savaşının içine çekilmesi vaziyeti daha da kötüleştirmiştir. Uzun sözün kısası, Said’i yorumlamak hiçbir zaman saf yorum/kuram meselesi olmamıştır. Said’le yeniden başlamanın da Şark’tan ve Said’den çok ‘bizim -kendi- dünyamızla ilgisi vardır.’ Burası yeniden başlamak için uygun bir kalkış noktası.
Said’le yeniden başlamak amacıyla; şarkiyatçılığa ek olarak, sürgün, entelektüel, müzik ve coğrafyadan eleştirel dünyevilik, söylem, hegemonya ve ideoloji sorunlarına, Madun Çalışmaları ve postkolonyalizm gibi ekollerle ilişkisine, Said düşüncesinin imkânlarını farklı veçheleriyle hatırlatmaya çalışıyoruz. Kitabın bu konuda taze bir bakışa ihtiyaç olduğunu düşünen hemdert okurlara ulaşıp Said hakkında yeni tartışmalar açmasını dileriz.”
Kitaba yazı ve söyleşileriyle katkıda bulunan isimler:
Mete Akbaba, Güneş Ayas, Tuncay Birkan, Yücel Bulut, Esra Can, Tuğba Ekinci, Yusuf Ekinci, Umut Kaya, Rumeysa Köktaş, Fırat Mollaer, Özge Özkoç, R. Radhakrishnan, Pınar Yurdadön