“Babasına baba demeyen,
Ülkeye bahadır olur mu?
Anasına ana demeyen,
Ülkeye bilge olur mu?
Baba kadrini bilmeyen,
Ülkenin değerini bilir mi?
Ana kadrini bilmeyen,
Bahadıra baba olur mu?…”
Edige Batır Destanı, kahramanının tarihte yaşamış gerçek bir şahsiyet olmasıyla birçok destandan ayrılan bir destandır. Edige, 14. asrın ikinci yarısında Toktamış ile birlikte aynı yıllarda tarih sahnesine çıkmış, Urus Han’a karşı Toktamış’ın yanında çarpışmış, Toktamış’ın verdiği
sözleri tutmaması üzerine araları açılınca Timur Han’a gidip onun yanında Toktamış’a karşı savaşmış bir kahramandır. Savaşın sonucunda Timur’un galip gelmesi ve Toktamış’ın yenilmesiyle Timur’un en güvendiği adamlardan biri ve devletin Baş Bey’i olarak Altın Orda’yı yirmi beş yıla yakın bir zaman yönetmiştir. Edige’nin seçtiği ya da desteklediği prenslerin han olduğu Altın Orda, bu devirde yeniden bir yükselme devresine girmiş, ancak taht entrikaları ve babasının intikamı peşinde koşan Kadirbirdi’nin amansız düşmanlığı sonucunda Edige ve oğlu Muradım öldürülmüş, Altın Orda da yeniden iç kavgaların getirdiği karışıklığa gömülmüştür. Destan bu tarihi olaylar doğrultusunda gelişmiştir. Edige’nin yaşadığı bu tarihi olaylar, tabii olarak bir tarihi vesika gibi değil, yüksek halk yaratıcılığının hayal unsurlarıyla süslenerek sunulmuştur. Edige’nin adına var edilen elinizdeki bu destanın, Kıpçak Türk halkları arasındaki en yaygın destanlardan birisi olması onun bölge halkları arasında ne kadar çok sevildiğinin ve hatırasının yaşatıldığının delilidir.