Düş Dedim Hayal Dedim-Ayşe Sökülmez
Ayşe Sökülmez’in yazın dünyasında en çok yer eden şehir: Diyarbekir’dir.
Bir gün, eline yıllar sonra ilk kez bir fırça alır.
Ters laleler çizecektir büyük bir resim kâğıdına.
Onlarca renk arasından sadece üç renk seçer: sarı, kırmızı ve yeşil. Ardından kahverengiyi de ekler.
Hiç ters lale görmemiştir aslında, ne o güne kadar ne de öncesinde.
Ama bir çiçeğin gövdesi olmalı diye düşünür ve başlar boyamaya.
Resim bilgisi yoktur, ama duygusu, hatırası çoktur.
Resim biter. Öğretmen herkesin resmini duvara asar.
Ve fark edilir ki:
Avrupa’nın soğuk ve kasvetli havası, orada bulunan herkesin resmine sinmiştir.
Gri, uçuk mavi, pastel yeşil, soluk beyaz…
Herkesin kağıdında benzer bir kış vardır.
Ama Ayşe Sökülmez’in ters laleleri başka bir şey anlatır.
Odaya garip bir sıcaklık, ama aynı zamanda sert bir gurbet hüznü yayar.
Ve o an herkes kendi hikâyesini unutur, kendini Hakkari dağlarında bulur.
Sanki ters lalelere sorular sorarlar.
Ayşe der ki:
“Ben hiç ters lale görmedim, ne orada ne başka yerde.
Ama gördüğüm bir şeyi hiç unutmam:
Diyarbakır’da, yedi yaşımdayken Direkhane Sokak’ta güneş tutulması…
Teneke çalan annem, ablam, yengem, komşular…
Yüzlerimiz güneşe dönük, Sur’ların öte yakasından dualarla bekledik.
Güneş çıkınca çığlıklarla yeniden tenekeler çaldık,
güya güneşi karanlıktan biz kurtardık.”
Ayşe Sökülmez, “Düş Dedim Hayal Dedim” adlı ilk kitabında işte bu biriktirdiklerini anlatıyor.
Gerisi artık okura kalmış…
Lîs Yayınevi’nin tüm yayınlarına ulaşmak için buraya tıklayın
Ayşe Sökülmez’in tüm eserlerine ulaşmak için buraya tıklayın