Durgun Don, edebî dehası Tolstoy’la kıyaslanan Nobel ödüllü yazar Mihail Şolohov’un başyapıtıdır.
Ekim Devrimi’nde ve sonrasında yeni kurulan Sovyetler Birliği’nde iç savaş koşullarında yaşanan tarihsel olayları hikâye eden bu epik roman, büyük Rus roman geleneğinin 20. yüzyıldaki doruklarından biridir.
Büyük yıkım ve yoksunlukların ortasında insanlığa umut saçan yeni ve eşitlikçi bir sistemin kuruluşunu, sadece tarih, siyaset ve teori kitaplarından değil, Şolohov gibi usta bir yazarın canlandırdığı karakterlerle ve edebî anlatımın eşsiz keyfiyle öğrenmek isteyenler için de müthiş bir kaynaktır.
Bu büyük eser Türkçeye, üç çevirmenimizin ortak ve yoğun emeğinin bir ürünü olarak kazandırıldı. Mete Ergin ve Gani Yener’in birlikte yaptığı çeviriyi Hasan Âli Ediz Rusça aslıyla karşılaştırdı. Okurlar, Rus halk edebiyatı ile Rus klasik edebiyatını kaynaştıran Şolohov’un parlak edebî biçemini bu titiz çeviriden zevkle takip edecekler…
“Demek savaşa gidiyorsunuz askerler?”
“Evet dede, savaşa gidiyoruz.”
“Türk Savaşına benzemeyecek bu galiba, hiç sanmıyorum benzeyeceğini. Şimdiki silahlar başka!”
“Hepsi bir. Hepsi de aynı bokun soyu. O zamanki silahlar nasıl adam öldürdüyse, bu seferkiler de öldürecek.”