“Sen şansa inanır mısın?” dedi Düşes.
“Ben, şansa inanmak zorunda kalmamaya inanırım,” dedi Tiffany.
Çünkü kudretli bir cadı olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Tiffany Sızı’nın inanması gereken çok daha önemli şeyler var. Misal, kendisi…
Yakın geçmişte, sonsuzluğun büyülü evrenine uğurladığımız Sör Terry Pratchett’ın, dünya çapında 85 milyonun üzerinde satan 41 kitaplık, kültleşmiş “DiskDünya” dizisinin beş kitaptan oluşan muhteşem ve eğlenceli “Tiffany Sızı” alt serisinin, dördüncü serüveni Geceye Bürüneceğim’de, Tiffany ve tüm cadıların dünyası yok olma tehdidiyle karşı karşıya kalıyor.
Niran Elçi’nin pürüzsüz Türkçesiyle, Delidolu Yayınları tarafından yeniden gözden geçirilerek basılan Geceye Bürüneceğim’de, artık 15 yaşında genç bir cadı olan Tiffany kırsalın güvenli ve huzurlu topraklarından uzaklaşarak gerçek dünyayla tanışıyor: DiskDünya’nın kalbi niteliğindeki Ankh-Morpork tüm tehlikeleri ve yozlaşmışlıklarıyla onu bekliyor…
“Geçmişin hatırlanması gerek. Nereden geldiğini bilmezsen, nerede olduğunu da bilmezsin. Ve nerede olduğunu bilmezsen, nereye gideceğini de bilemezsin.”
Ve geçmişten gelen bu pis kokulu, gözleri ve gölgesi olmayan kötü düşünce kaynağı Sinsi Adam, Tiffany’nin ve tüm cadıların dünyasını yok etmeye kararlı görünüyor. Bu zorlu mücadelede bir başına kalan Tiffany ne pahasına olursa olsun yenilmemek zorunda. Çünkü aksi gerçekleşirse, tüm Tebeşir halkı da onunla birlikte yenilmiş sayılacak…
DiskDünya serisi, hayal gücünün sınırlarını zorlayan kurgusunun yanı sıra kuantum fiziğinden sanayi devrimine, popüler kültür klişelerinden edebiyat ve sinema klasiklerine uzanan değişik kültür unsurlarına saygı duruşunda bulunarak gerçek dünyadaki pek çok konuyla dalga geçmeyi bilen, göz kamaştırıcı bir edebiyat harikası…