“Dünyanın onca kentinde o kadar bataklık dururken, o ejderha benimkine uçtu… Ankh-Morpork! Yüz bin ruhtan oluşan kargaşa dolu bir şehir! Ve o sayının on katı kadar da bir nüfus…”
Yakın geçmişte, sonsuzluğun büyülü evrenine uğurladığımız Sir Terry Pratchett’ın, dünya çapında 85 milyonun üzerinde satan 41 kitaplık, kültleşmiş “DiskDünya” serisi, Büyünün Rengi, Fantastik Işık, Eşit Haklar, Mort, Hasbüyü, Ucube Kocakarılar ve Piramitler’ın ardından Muhafızlar! Muhafızlar! ile devam ediyor.
Niran Elçi’nin pürüzsüz Türkçesi ve Delidolu’nun özenli baskısıyla okurlarının beğenisine sunulan efsane dizinin sekizinci kitabı, envai çeşit ejderhanın, cücenin ve bakire kurbanın cirit attığı eski usul ama dâhice kurgulanmış klasik bir kara polisiyeye dönüşüyor.
Sarhoşların, hırsızların, sihirbazların, âşıkların, düşmanların, iyilerin ve kötülerin buluşma yeri olarak nam salan, DiskDünya’nın en büyük, en kalabalık ve en pis şehri Ankh-Morpork’a şimdi de davetsiz misafirler musallat oluyor.
Nereden geldiği belli olmayan ve kenti kendine hedef alan devasa ve ölümcül bir ejderhaya karşı tek umut; itibarı ancak büyüteç ile görülebilen muhafız teşkilatının, yani Bekçilerin komutanı, Yüzbaşı Sam Vimes’a bağlanıyor. Vimes, zımba gibi bir Bekçi. Tabii sadece ayık olduğu ve Lady Sybil Ramkin’le birlikte olmadığı zamanlarda…
Terry Pratchett, Muhafızlar! Muhafızlar!’da mizahın ve ironinin dozunu iyice yükselterek, “uyuşuk” ejderhaların Ankh-Morpork’un labirentvari ve tehlikeli sokaklarını nasıl birbirine kattıklarını gözler önüne sererken önemli bir noktaya değinmeyi de ihmal etmiyor. Kudretli bir ejderhayı çağırmak büyük bir sorumluluğu da beraberinde getirir.
DiskDünya serisi, hayal gücünün sınırlarını zorlayan kurgusunun yanı sıra kuantum fiziğinden sanayi devrimine, popüler kültür klişelerinden edebiyat ve sinema klasiklerine uzanan değişik kültür unsurlarına saygı duruşunda bulunarak gerçek dünyadaki pek çok konuyla dalga geçmesini bilen göz kamaştırıcı bir edebiyat harikası…