“Allah serik kabul etmez, devletin ise toplumsal gruplar sayisinca seriki vardir. Mesru bir hedefe mesru yollardan gidilir.” “Din-siyaset iliskisi” modern zamanlarda her din mensubunun, özellikle Müslümanlarin zihnini fazlasiyla mesgul eden bir konudur. Geleneksel toplumlarda dinin su veya bu biçimde mutlaka siyasetle iliskisi olmustur. Ya dogrudan din adamlari yönetim aygitini ellerinde bulundurup siyasi mekanizmayi isletmis ya da yöneticiler din adamlari zümresinin destegini alarak yönetimlerinde kutsal bir mesruiyet bulmaya çalismislardir. Tarihte ilk defa Islâmiyet, yönetimi ve yöneticiyi kendinden menkul kutsalliklardan tecrit ederek, siyasetin yapimini yönetilenlerin icap ve kabulüne, yani rizaya dayandirdi. Bugün dinin siyasetten ayri olmasini savunan iki anafikir var: Biri laikler, digeri ise “Seytandan ve siyasetten Allah’a siginiriz,” sözünü asil baglamindan çikaranlar.Ali Bulaç Din ve Siyaset kitabinda modern zamanlardaki din devlet iliskisini; siyasetin dogasi, isleyisi ve hâkim siyasi kültürün toplum üzerinde uyguladigi baski mekanizmasini derinlemesine irdeliyor. Islam, devlet, sivil toplum, demokrasi, totalitarizm, milliyetçilik, liberalizm gibi pek çok kavram ve siyasal düsünüs biçiminin ele alindigi Din ve Siyaset modernitenin ideolojik ve teorik sarmalinda sekillenmis pek çok sorunun cevaplarini içerisinde barindiriyor.