Efsane bu ya…Ölümsüzler ölümsüzü Zeus’tan IO’yu kiskanan Hera, onu bir sigira dönüstürerek sirtina tarifsiz acilar veren bir atsinegi yapistirdi. Karninda Zeus’un tohumunu tasiyarak kitadan kitaya atlayan, geçtigi yerlere adini veren IO, iki deniz arasindaki bir vadiyi yardi ve buraya sular doldu. Bu bogaza Bosporos (Sigir Geçidi), günümüz adiyla Istanbul Bogazi denildi.Söylence bu ya…Sehr’i Istanbul’u fetihten önce Osmanlilar’dan Sultan Mehmet, Istanbul Bogazi’nin en dar yerine bir kale yapmak amaciyla bir saray çiftligi insa etmek istediginde, Imparator Konstantin Sultan’a elçileriyle bir sigir derisi göndererek “Bu sigir derisi kadar çiftlik ederse makbulümdür. Fazla olursa iznim yoktur, sonra baris bozulur” demis.Sultan, Konstantin’in gönderdigi öküz derisini gergiye alip, ince bir biçakla çepçevre kil inceliginde bir sirim çikarip, o sirimin çevirdigi yalçin kayalar üzerinde Rumeli Hisari’ni insa eylemeye baslamis.Konstantin bu durumu isittiginde, “Barisi tehlikeye sokan bir kale insa ediyorlar,” diyerek yine elçiler göndermis. Sultan, sigir derisinden kestigi sirimi imparatora gönderip, “Biz kalemizi bir sigir derisi kadar insa ettik, fazlasi varsa yikalim,” demis ve kalenin yapimina devam etmis. Ne dersiniz, Hera’nin sigiriyla, Konstantin’in sigiri arasinda Bogaz’in en dar yerinde bir baglanti var mi acaba?