Devletin İç Düşmanı: Kürtler – Ruşen Arslan’dan Şifreli Raporların Işığında Derin Bir Analiz
Kürt Meselesine Devletin Bakışı: Askeri Raporların Gösterdiği Gerçekler
Ruşen Arslan’ın kaleme aldığı “Devletin İç Düşmanı: Kürtler” adlı eser, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan günümüze kadar süregelen Kürt meselesine dair devlet politikalarını inceliyor. Kitap, özellikle 1969-1970 yıllarına ait Jandarma Genel Komutanlığı (JGK) raporu üzerinden, Kürt sorununa yönelik askeri çözüm anlayışını gözler önüne seriyor.
Cumhuriyet tarihi boyunca hazırlanmış Kürt raporları, devletin bu meseleye yaklaşımının kodlarını içinde barındırıyor. Siyasi çözüm söylemi, özellikle 1990’lı yıllardan itibaren dillendirilmeye başlansa da, pratikte sürekli olarak askeri çözüm politikalarına geri dönülmüştür.
Askeri Çözüm: Raporlarda Yer Alan Tedbirler
Kitapta ele alınan JGK raporunda, şu tür öneriler yer alıyor:
-
Tedip ve tenkil (cezalandırma ve dağıtma)
-
Sürgün
-
Köy yakma
-
Asimilasyon politikaları
-
Koloni (sömürge) hukukunun uygulanması
-
Kürt çocuklarının devşirilmesi (Yeniçeri modeline benzer şekilde)
Raporda ayrıca:
-
Tevkif edilecek (tutuklanacak), tecrit edilecek ve rehin alınacak şahıslar
-
İmha edilmesi planlanan bölgeler
-
Aşiretlerin siyasi eğilimleri
gibi detaylı bilgiler yer almakta.
Bu belgeler, Kürtlere yönelik politikaların yalnızca “güvenlik” odaklı olmadığını, bir halkı düşmanlaştıran sistematik bir yaklaşımı yansıttığını gösteriyor.
JİTEM ve JGK Raporları Arasındaki Bağlantı
Arslan’ın araştırması, 1978 yılında herhangi bir Kürt isyanı olmamasına rağmen düzenlenen Kanatlı J-78 Tatbikatı’nın arka planını, 1990’lı yıllarda JİTEM tarafından uygulanan sert politikalarla ilişkilendiriyor. Bu bağlantılar, devletin Kürt meselesine yaklaşımının süreklilik gösterdiğini ortaya koyuyor.
Kitap İsmi Neden “Devletin İç Düşmanı: Kürtler”?
Ruşen Arslan, kitabın ismiyle ilgili şunları söylüyor:
“Kitaba ad koyarken çok zorlandığımı itiraf etmeliyim… Sonuçta Kürt olmasaydım daha da rahat seçeceğim kitap adında karar kıldım: Devletin İç Düşmanı: Kürtler. Çünkü başka bir ad, devletin Kürtlere bakışını anlatmaya yetmezdi.”
Kitabın adı, aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi belgelerinde yansıttığı algının doğrudan bir yansıması niteliğinde. Arslan’a göre bu isim, ele alınan içerikle en doğru şekilde örtüşüyor.
Weqfa Îsmaîl Beşîkçî’nin tüm yayınlarına ulaşmak için buraya tıklayın
Ruşen Arslan’ın tüm eserlerine ulaşmak için buraya tıklayın