Demir Çelik, “Demokratik Özerklik ve Öz Yönetim” kitabinin TBMM’deki tanitiminda söyle diyor:
“Bizim demokratik özerklikten anladigimiz sey, etnik kimlige, cografi sinira indirgenmeksizin, etnik kimlik ve cografi sinir esasli olmaksizin, demokratik ulus eksenli, demokratik ulus esasli ulus-üniter devlete alternatif yeni bir zihniyet, yeni bir anlayisla, toplumun çoklu kimliginin, çoklu kültürünün baris içinde bir arada yasayacaginin projesidir. Bu manada sadece ve tek basina Kürtlerin nasil kendisini yönetecegine isik olabilecek, yol gösterecek bir düsünce degil; ayni zamanda devlet disi kalmis, yönetim disi kalmis tüm kimliklerin, inançlarin, kültürlerin kendi kendisini devlete ragmen, devletin yani basinda nasil yönetebilecegine isik tutacak olan bir projedir.”
Çelik kitapta, toplumun da doga gibi canli ve dinamik bir varlik oldugunu belirtiyor ve toplumun bu dinamizminin kesimlerin varligina, kesimler arasi mücadeleye ve kesimlerin birbirlerini etkilemeleri sayesinde oldugu üzerinde durup söyle diyor: “Toplumun çoklu kültürel yapisi, her birinin kendi içinde özgün ve özerk olmasi karakteri ile canli dinamizm olusur.”