Bir hayal ustasının gündüz düşleri…
Serdar Uslu’nun, Tudem Edebiyat Ödülleri’nde ikinciliğe değer görülen Defne ve Diğer Baş Belaları isimli romanı; sınırsız hayal gücü, ele avuca sığmaz kahramanlar ve katıksız mizah eşliğinde “İp Bükücülük Sanatı”na dair hiç bilinmeyenleri açığa çıkaran, fantastik bir serüven.
İpliklerin ucuna bağladığı sözcüklere havada takla attırma suretiyle kendine has bir edebî üslup yakalayan yazar; düşle gerçek arasında asılı kalan anlatısını, ayakları yere sağlam basan bir felsefi alt metne dayandırıyor.
Animasyon filmlerin duyumsattığı heyecanı kitap sayfalarında arayan çocukları ve ruhu her daim çocuk kalanları benzersiz bir okuma hazzıyla baş başa bırakan bu bol köpüklü roman, Emre Karacan’ın karakteristik resimleriyle canlanıyor.
Dünyayı çantasına sığdırabilecek kadar çatlak bir kız; ne kadar yüksekten düşerse düşsün başına hiçbir şey gelmeyen miskin bir çocuk; sadece sabun yiyerek beslenen ve köpürdükçe köpüren bir köpek; adını kendi koymaya hevesli, ufak tefek, görünmez bir başka köpek ve tüm bu saydıklarımızdan iş bitirici bir kurtarma ekibi kurmayı kafasına koymuş zekâ küpü bir kedi… Peki yolları nasıl mı kesişti? Aslında her şey, Defne adında küçük bir kızın, oyun parkında rastladığı bir köpeği evine götürüp sabunlamaya kalkmasıyla başladı. Sonrası, köpüklü mü köpüklü, akıllara durgunluk verecek bir koşuşturmaca! Beş kafadar, dünyanın bütün ipliklerini spagetti gibi hüpürdetmeye ant içmiş havuç burunlu bir canavarın üstesinden gelmeyi başarabilecek mi dersiniz?
Defne ve arkadaşları, kâh orda kâh burda kâh şurda dünyanın öteki ucuna doğru yuvarlanırken eski köye yeni âdetler getirmeyi, hiç bilmedikleri âlemlere sürüklenmeyi, üstüne bir de “Harita Yürütücülüğü Sanatı”nın inceliklerini hatmetmeyi ihmal etmeyecekler tabii.
Amuda kalkmış düşler eşliğinde iplikten deryalar sunan Defne ve Diğer Baş Belaları; okurları eşi benzeri görülmemiş bir dostluk, dayanışma ve mücadele serüvenine ortak ediyor. Hem de en kahkahalısından…