ocuk ve gençlerin kisilik ve karakter gelisiminde dini inanç ve ögretilerin, ahlaki ve toplumsal degerlerin çok önemli yeri oldugu bilimsel bir gerçektir. Günümüz seküler kültürünün hiçbir sekilde karsilayamadigi anlam sorunsali ve bunun sonucu olan varolussal bosluk ve hiçlik duygulari, yikici ve olumsuz karakter yapilarinin gelismesinde en önemli etkendir. Tabiati itibariyle zor ve sancili olan insan gelisimi ve egitimi, hayatin bütününü kapsayan bir anlayisla yeniden ele alinmak ve uygulanmak durumundadir. Bu noktada inanç ve deger boyutunun güçlü bir sekilde açiga çikarilmasi ve vurgulanmasi gerekir. Insan kalitesini yükseltmede, bilimsel bilginin din ve degerler alaninin bilgisiyle isbirligine girmesi ve bütünlestirilmesine ihtiyaç vardir.Bu kitapta yer alan yazilarin ortak konusu çocuk, genç ve ailedir. Özellikle din, ahlak ve degerler psikolojisi açisindan ele alinan bu arastirma ve incelemelerde, egitim ve uygulamaya yönelik tespit ve önerilere de yer verildigi olmustur. Ülkemizde bu konular etrafinda yapilan çalismalarda genellikle din ve degerler boyutunun görmezden gelindigi ya da ihmal edildigi dikkate alinirsa, bu yazilarin önemli bir boslugu dolduracagi söylenebilir. Sosyal bilimciler ve egitimcilerin din ve degerler konusuna uzak durmalari ya da bu konulari ele alirken ön yargilardan kendilerini kolayca kurtaramamalari, bu alanlarda verimli çalismalarin ortaya çikmasini engellemistir. Ümit ederiz ki, bu benzeri çalismalarda ele alinan konular, ön yargisiz, akademik ve bilimsel hakikat sevgisi ve tarafsizligi anlayisi ile tartisilir ve yeni açilimlar gerçeklestirilir.