Orhun’dan Tuna’ya Ulug Türkler kitabinin yazari Turgut Güler’den daha önce esi benzeri görülmemis bir Yavuz Sultan Selîm Hân târîhi okuyacaksiniz: Yavuz Sultan Selîm Hân’in olmadigi bir Dünyâ’da tûg olmak, ne kadar mânâsiz ve ne târif edilemez bir boynu büküklüktür. Yahyâ Kemâl, “Yavuz Sultan Selîm” kelimelerine sigdirdigi “Cihângîr” hasletlerini, en çok “tûg”larla birlikte kesfetmis ve onun Cihân’i emellerine dar gören tasavvurlarini, hep “tûg” alem ve zülüflerinde uçarken görmüstür. Selîmnâme’nin baglanti beyitlerinin “tûglar” kelimesiyle bitmesi, tesâdüf degil, çok yüksek bir suûrla düsünülmüstür. Yavuz Sultan Selîm’in “Cihângîr”ligi, dogrudan bu tûglarin yöneldigi istikâmetlerin ölçülmesiyle ortaya çikacak bir mesâfe husûsiyetine sâhiptir. Benzetmede bir hatâ olmazsa eger, Yavuz Sultan Selîm’in hâkân tûglari, muazzez Hükümdâr’in en yakin sirdaslaridir. En güvendigi devlet adamina, hattâ kan bagi bulunan akrabâsina dahî söyleyemedigi istikbâle dâir plânlarini, tûglarla paylasmis, onlari, kimsenin bilmedigi hedeflere yöneltmistir. Yavuz Sultan Selîm’in tûglari, büyük Hâkân’in kendisi gibi, ufuk çizgisi Dünyâ’yi içine alan tûglardir. Bu tûglar, Cihângîr Yavuz Sultan Selîm Hân’in, ismiyle müsemmâ “Cihângîr Tûglar”idir…