“Devasa bir hayali evrenin sınırlı bir yüzey üzerinde yoğunlaştırılması… Güneştekin’in resim dilindeki itici güç budur. Bu resimlerde perspektif yoktur, bunlar soyut resmin kurallarına göre örgütlenmiş de değildir ve nihayet İslami minyatürlerindeki resim dilinin izini de sürmezler. Ve bu resimleri, halı dokumacılığından bakır ve ahşap oymacılığına kadar hiçbir el sanatından hareket ederek anlayamayız. Tam da bu nedenle kapı imgesi açıklayıcıdır: Bezeme, geometri ve hat sanatı, İslami mimarinin merkezi süsleme unsurlarıdır; bu unsurlar, önemli binaların cümle kapıları üzerinde yoğunlaşır. Bu kapılar, cennet ve sonsuzluk motifleriyle bağlantılı olan büyülü bir etkiye sahiptir.”
Cenup Güneşi, Ahmet Güneştekin’in Güneydoğu Anadolu’nun Garzan kasabasında büyüyüp dünya çapında tanınan bir sanatçıya dönüşümünün izlerini adım adım sürüyor. Sanatçının öne çıkan eserleri ile bu eserlerin üzerine ünlü sanat eleştirmenlerinin yazdığı makaleleri bir araya getiren kitap, Güneştekin’in görsel dünyasının renklerini, ışığını, duygusunu, tekniğini ortaya koyan bir rehber niteliği taşıyor. Otodidakt sanatçının tarih, köken, mistisizm ve mitolojiyi harmanlayıp sanatın farklı disiplinlerinde ürettiği özgün eserlerin kapılarını açıyor…