“Burada herkesin Schröder’lerden korkmasinin nedenini biliyor musun? Onlar bize, bakarsak korkudan ölecegimiz için hiç bakmadigimiz bir aynayi tutuyorlar.”Kendi halinde insanlarin “siradan” bir yasam sürdükleri Kayin Sokagi’na yeni bir aile tasindigindan bu yana mahallenin tadi tuzu kaçmistir. Dört çocuklu yalniz bir kadinin, gecenin kör karanliginda sessiz sedasiz yeni evlerine yerlesmesi mahalle sakinlerinde büyük huzursuzluk yaratmistir. Kisa sürede civardaki ev hanimlarinin düzenledigi gün bulusmalarinin en önemli dedikodu mevzusuna dönüsen bu alisilmadik aile, yani Schröderler, sayisiz süpheli durumu da beraberinde getirmistir.Yesil gözlü güzel Delphine, boynundaki piton yilaniyla cüce bir profesörü andiran bilgiç Erasmus, yetenekli albino Dandelion, gelecekle geçmisi bir arada görebilen uyurgezer Sabrina ve esrarengiz anneleri… Adeta hayalet bir yasam sürdüren böylesine sessiz bir aile nasil olur da mahalleliyi tedirgin etmeyi ve kendilerine karsi alarma geçirmeyi basarmis olabilir?..Yeni sakinleri yüzünden Kayin Sokagi’nda her geçen gün kiyamet üstüne kiyamet koparken, bu gizemli aileye sadece on dört yasindaki Paul kol kanat geriyor. Güzel gözlü Delphin’e ilk görüste vurulan kahramanimiz, hiç kimsenin göründügü gibi olmadigi gerçegini savunarak çiktigi dogruluk yolunda, okurlari, önyargilarindan kurtulmaya ve bakmaya ölümüne korktuklari “o” ayna ile yüzlesmeye davet ediyor..Alman Gençlik Edebiyati ve Erich Kästner ödülleri sahibi Andreas Steinhöfel, küçük kasabalar ya da mahallelerdeki sefkat yoksunu ortami inandirici karakterler üzerinden isledigi bu sira disi ilkgençlik romaninda, kitapseverleri, heyecan dolu bir maceraya sürüklerken “öteki” hakkinda düsünmemize ve gerçeklere daha yakindan bakmamiza olanak sagliyor.(Tanitim Bülteninden)