Sevgili yurdumuz, gelismeye çalisan her ülke gibi sancili bir süreç içinde.Hepimiz üzülerek ya da sevinerek, yerinerek ya da övünerek olan biteni izliyoruz. Yorumlar yapiyoruz, fikirler üretiyoruz, konusuyoruz, tartisiyoruz.Peki acaba tüm bunlar, her seye bizden biraz daha farkli bir gözle bakabilen gülmece ustalarinin kalemine nasil yansiyor?Edebiyatimizda gülmece denince akla ilk gelen ustalardan biri Muzaffer Izgü. Milyonlari asan tiraji ve öykü-roman-sinema-çocuk edebiyati ödülleriyle; sicak, iyimser ve pariltili bir sentez biçiminde göz doldurdugu eserleriyle tanidigimiz Muzaffer Izgü. “Borç bini asinca millet gülermis” diyor. “Biz artik gülmece yazmasak da halk bu yüzden gülüp duruyor” diye ekliyor. Ve bu kez yalnizca olan bitene degil, olan biteni izleyen bizlere de bakiyor bulundugu yerden:Arabanizi yenilemeye niyetlenseniz bir TOMA’yi seçer misiniz?“Bayram mikrobu” neyin nesidir?Huyuna suyuna alistiginiz basbakaniniz birden degisiverirse ne yaparsiniz?Ana kucagi gibisi var mi?Sabaha karsi nasil bir baskin tercih edersiniz?Kentsel dönüsümle klozet arasindaki baglanti nedir?Akil adamla akilli adam arasinda fark var midir? vs…Kara mizah degil aslinda bu. Yorgunluktan ya da bikkinliktan ya da umursamazliktan uyuklayan zihni uyandiracak bir mizah! Tipki yüzünüze bir avuç su çarpar gibi…