Türkiye’de yaşayan insanların çoğu Kur’an’ı bildiğini zannetmekte ancak maalesef Kur’an’ın üzerinde derin derin düşünmeye vakit ayırmak yerine insan ürünü olan ve Emevi uydurmalarıyla dolu ilmihal kitaplarını ve tefsirleri okuduklarından Kur’an’ın emir ve yasaklarından tam anlamıyla habersizdir. Bu sebeple Türkiye’deki insanların birçoğu Kur’an hakkında bilgi sahibi olmadan fikir sahibidir. Bunlara ek olarak İslam Dini tek kaynak olan Kur’an’dan öğrenilmediğinden ne yazık ki bugün Kur’an’ın dini konusunda tam anlamıyla bir bilgi kirliliği mevcuttur. Bu eser insanlara Kur’an’ın emir ve yasaklarını göz önünde bulundurarak onun dinini nasıl yaşayabileceklerini açıklayacaktır. Her ne kadar Kur’an’ı hayata uygulamakla ilgili daha önce birçok eser kaleme alınmış olsa da bu çalışma daha önce hiç üzerinde durulmamış birkaç Kur’ani tespit içererek ilim dünyasına katkı sağlayacaktır. Eserin başlığında sanat kelimesinin geçmesindeki en temel sebep ise Kur’an’ı idrak ederek hayata uygulamanın bir nevi sanat olduğu gerçeğinden kaynaklanmaktadır. Elbette ki bu, müzik aleti çalmak veya resim yapmaktan farklı bir sanattır. Kur’an’ı hayata uygulama sanatı insanın, hayatının hiçbir alanında Allah’ı unutmadan nefsini terbiye ettiği ve bulunduğu ortamdaki varlıklara karşı davranışlarını Kur’an’a göre tanzim ettiği bir ahlak sanatıdır.