Islam cografyasinin degisik bölgelerinde farkli adlarla ortaya çikan çagdas dinî akimlar, pek çok arastirmacinin ve arastirma merkezlerinin dikkatini çekti. Bunun üzerine yüzlerce makale ve eser kaleme alindi. Maalesef yapilan arastirmalarda bu olgu farkli kavramlar altinda ve farkli yöntemler dogrultusunda incelendi. Çogu kere belli bir bölgeye has bir hareket, genelleme yapilmak suretiyle bütün Islam dünyasina ait bir olgu olarak görüldü. Halbuki hiçbir hareket içinde dogdugu sartlardan soyutlanarak ele alinip ortaya konulamaz. Örnegin Misir’daki Müslüman Kardesler ile Hindistan’daki Cemaat-i Islamiyye veya Türkiye’deki Nurculuk, bazi söylemlerinde benzerlikler olsa da, birbirinden farkli yapilardir. Bunlarin tamamini tek bir yöntemle veya ayni kavramlarla ele almak yanlistir. Ayrica Batinin Islam’a olan düsmanligi ve ön yargilari bu arastirmalara dolayli veya dogrudan yansimistir. Bu dinî olusumlari tanimlamak için kullanilan Fundamentalizm, Radikalizm ve benzeri kavramlar incelendiginde, sürekli olarak Islam’la siddet arasinda veya Müslümanlarla siddet arasinda bir bag kurulmaktadir. Böylece Islam ve genel olarak Müslümanlar sanik sandalyesine oturtularak yargisiz infaza tabi tutulmaktadir. Bu yüzden farkli cografyalarda ortaya çikan çagdas dinî hareketler ayri ayri ele alinarak incelenmeli ve daha sonra bu hareketlerin genel bir görünümü ortaya konulmalidir. Bunun için öncelikle Batili arastirmalarin bu olguyu tanimlamak için kullandigi kavramlar ve olguyu ele alis biçimleri ciddî bir elestirel süzgeçten geçirilmelidir.