General Nuri Killigil…
O, cihan imparatorluğunun son nefesinde üç kıtada Türk bayrağını dalgalandırmak için mücadele eden bir Osmanlı subayı…
Gence Çölü’nü geçerek Bakü kapılarına dayanan ve Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kuruluşunda büyük hizmetleri olan bir komutan.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Kafkaslardaki Türk halklarını korumak ve yeni Türk cumhuriyetlerinin kurulmasına imkân yaratmak için Hitler yönetimiyle görüşen sivil bir Türk…
Cumhuriyet’in ilanından sonra kurduğu çinicilik ve silah fabrikalarıyla Türkiye sanayisinde çığır açan, memleketin silah ihraç edebilir potansiyele ulaşmasına öncülük eden bir endüstriyel silah tasarımcısı…
Ne var ki ölümü acıyla, ihanetle, karanlıklarla, sırlarla ve entrikalarla dolu…
Hain bir sabotajla fabrikası havaya uçurulduğu gün, o da içerideydi. Cesedi bile infilaktan 20 gün sonra Haliç’te bulundu. İstanbul Müftüsü, bu vatanseverin cenaze namazını kılmayı caiz bulmadı. Cenazesi işçileri tarafından merasimsiz kaldırıldı.
Olayın failleri hâlâ meçhul…
Patlama hakkındaki TBMM oturumuna ait tutanaklar üzerindeki gizlilik, olayın üzerinden 70 yıl geçmesine rağmen kaldırılmadı henüz.
Araştırmacı yazar Fatih Özcan’ın kaleme aldığı BOZDOĞAN vatan sevdalısı bir generalin, memleketin aydınlanma ve gelişme sürecinde verdiği emeklerinin karanlık eller tarafından neden ve nasıl sonlandırıldığının romanıdır…