“[…] itiraf etmeliyim ki bana hep hayatta hüzünlü bir sey varmis gibi geldi. Ne oldugunu söylemek zor. Hepimizin bildigi, ölümün, hastaligin, fakirligin hüznünden bahsetmiyorum. Hayir, bu farkli bir sey. Derinde, çok derinde, insanin bir parçasi, aldigi nefes gibi… Ne kadar çok çalisip kendimi yorsam da durdugum anda orada oldugunu, bekledigini biliyorum. Herkes mi böyle hissediyor, diye merak ediyorum. Hiçbir zaman bilemeyecegiz. Ama o güzel mutlu sarkilarinin altinda belki de sadece bunun, bu hüzün olabilecegini düsünmek çok ilginç degil mi?” Katherine Mansfield, modern öykücülügün en önemli temsilcilerinden biridir. Derin bir gözlem gücüyle kahramanlarinin iç çatismalarina odaklanmis, siirsel ögelerle süslü diliyle anlatim biçimini öznellestirmistir. Psikolojik çatismalara odaklanan, incelikle islenmis öykülerinde Anton Çehov’un izleri görülür. Yeni Zelanda’dan geçen çocuklugu, Londra’daki okul yillari, hastaligi ve tedavi süreci… Mansfield’in yasamindaki tüm önemli dönemeçler, öykülerin kronolojik siralandigi bu seçkinin berrak karakterleri üzerinden okunabilir. “Kiskandigim tek yazar.”-Virginia Woolf- (Tanitim Bülteninden)Ince Kapak: