“Ertesi sabahin erken saatlerinde uyanip hemen güverteye firladigimda, hayranlikla etrafi seyreden digerleri ile beraber, her tarafin mukayese kabul etmez bir muhtesemlikte olan manzarasi karsisinda, saskinligimdan ve hayranligimdan söyleyecek bir söz bulamadim. Gözlerime inanamadim ve geceleyin Binbir Gece Masallari diyarina geçtigimizi zannettim. Mamafih, hakikatin tam ortasinda, Avrupa ile Asya arasindaki sinirda bulunuyordum ve zaman geçtikçe gözüm, seyrettigi bu muhtesemlige yavas yavas alismaya ve kalbimin sessiz hayranligi kendini sesli bir coskuya birakmaya basladi…Sonsuz bolluk ve güzellikte isildayan tabiatin bitmeyen büyüsü yakin uzak her yerde görülürken kalbime hâkim olan tek bir düsüncem vardi; dünyanin hiçbir yerinde ikinci bir Istanbul yoktur.”Fayton imalat kalfasi Ernst Christoph Döbel’in seyahati çagdasi seyyahlardan oldukça farkli gelismistir. Her seyden önce o seyahat masraflarini, seyahat sirasinda basta araba tamirati olmak üzere çalistigi farkli islerden kazandigi parayla karsilamaktadir. Bu nedenle harcadigi her kurusun hesabini yapar; kalabilecegi en ucuz mekânlarda kalir, karnini mütevazi bir sekilde doyurur, en hesapli sekilde yolculuk etmenin yollarini arar. Çalisma aletleri her daim yanindadir, bazi yerlerde para kazanmak için uzun süreli ikamet eder, bazi yerlerden sadece geçer gider.Bu kitapta, fayton imalat kalfasi Ernst Christoph Döbel “tuhaf ve garip sergüzestini” naklediyor.(Tanitim Bülteninden)