Bingöl’ün ‘resmi tarih’ini olduğu kadar, ‘gayri resmi tarihi’ni de gözler önüne sermeyi
hedeflemektedir. Başka bir deyişle, kolektif bir emeğin ürünü olarak vücuda getirilen bu
mütevazı çalışmada, devlete, iktidara, merkeze, siyasete, büyük adamlara/‘kahramanlar’a ve ana
caddelere yer verildiği kadar; bugüne dek büyük oranda -en hafif tabirle- göz ardı edilmiş
veyahut dipnot olarak geçiştirilmiş topluluklara, gruplara, cemaatlere, sıradan insanlara,
madunlara, ötekilere, ötekilerin ötekisine, baskılanmış dil ve kültürlere, aşiretlere, dengbêjlere ve
en nihayetinde ara sokaklara da yer verilmeye çalışıldığını söylemek mümkündür. Elinizdekikolektif kitap, yok sayılanların, dışarıda bırakılanların, sesi bastırılanların, sesi duyulmayanların,
görmezden gelinenlerin ve unutturulmak istenenlerin seslerinin duyurulmasına ve görünür
olmalarına dair mütevazı bir çabanın ürünüdür. Kitapta, bilhassa gündelik hayatın neredeyse her
alanına temas edilerek ‘sıradan insanlar’ın hayatları görünür kılınmaya çalışılmıştır. Kitapta,
Bingöl özelinde Zazalar, Kurmançlar, Aleviler, Çingeneler, aşiretler, dengbêjler, şairler, ozanlar,
halk kilamları, stranlar, gündelik hayat, siyasal temayüller, mutfak kültürü, kent ve çevre
politikaları hakkında derinlemesine malumat sahibi olmak mümkündür. Son tahlilde, bir
memleket kitabı olarak vücuda getirilen Bingöl Kitabının, Bingöl’ün son yüzyıldaki siyasi tarihini
olduğu kadar toplumsal ve çevresel tarihini de geniş ve eleştirel bir perspektifle gözler önüne
sermeye gayret ettiği pekâlâ söylenebilir.