Bir dirilis destani…Usta yazar Ferda Izbudak Akinci’dan, tarih-doga-insan üçgeninde yasanan bir insanlik trajedisi…Altin ugruna acimasizca katledilen ormanlar, çok uluslu güçlerin saldirisina maruz birakilan bereketli topraklar, Bergama halkinin tüm haykirislarina ragmen makus kaderinden kurtarilamadi.Umut yagdi Bergama’ya.Tarihi ve dogal güzellikleriyle asirlara meydan okuyan Bergama için yeni bir umut isigi dogdu. Gönüllerince zengin olma hayalinin keyfini sürdü Bergamalilar. Üstelik kurtulus olarak addettikleri bu umudun onlari adim adim büyük bir sona sürükleyecegini görmezden gelerek…Esi Yadigar’la yasadigi yipratici iliskiden kaçarak Bergama’daki issiz daglara siginan Simo, münzevi bir yasam sürmeye baslar. Simo, her seyden ve herkesten uzakta, çikarsiz, saf bir hayati tercih etmistir. Oysa oglu Murat, Bergama’yi büyük bir felakete sürükleyecek altin rüzgârinin etkisine kapilmistir çoktan. Bergama halki geri dönüsü olmayan bir kutuplasma ile karsi karsiyadir: Bir yanda Ovacik altin madenini destekleyenler, diger yanda büyük bir mücadele gösterisi ile madene karsi çikanlar. Yadigar hayatinin hatasini yaptiginin geç de olsa farkina varir. Kendi elleriyle madene ittigi oglu Murat gün geçtikçe ölüme daha da yaklasmaktadir. Oglunun durumunu ögrenen Simo, seçtigi yoldan geri dönerek hayata yeni bir sans tanir. Simo için yeniden dirilis zamanidir.Bergama’nin kaderini degistiren trajik bir gerçegi gündeme tasiyan Bergamali Simo, üstün bir direnis örnegi sergileyen Bergamalilarin mücadeleci ruhunu, çarpici bir romanin kurgusu içerisinde anlatiyor.