“Iliskilerimin hepsi siyah süet ayakkabi gibi, sadece yepyeniyken güzeller”Ya bu “O”ysa diye düsünmüs her yeni gelen için. Kimsenin “O” olmadigini da hissetmis… Her güzel seyin bitmesi için elinden geleni yapiyor zannederken herkes, aslinda o bitmesin diye çabalamis, kimse fark etmemis… Güzel günlerin geleceginden adi gibi eminmis; kaderindeki matematigi çözmüs aslinda ama yine de kötü günler hiç geçmeyecek gibi gelmis. Yarim kalmaktan, yalniz kalmaktan korkmus.Tamamlanamayacagini, belki de hiçbir zaman tam anlamiyla sevilemeyecegini düsünmüs; hiç çaktirmamis. Hiçbir zaman mutsuz oldugunu anlatmamis. Sadece kendine, bize itiraf etmis. Simdi de gidiyormus.Renda artik “bana müsaade” diyor. Diyor ama Renda bu; tabii ki gitmeden yine ortaligi birbirine katmayi ihmal etmiyor. Kimdi ona yanlis yapan? BITTIN SEN!Hayatinda karsilasabilecegin en acimasiz grup, yarali bir kiz grubudur. “Kizlar benim bunun intikamini almam lazim. Burada, böylece birakamam. Beynim durdu, yardiminizi istiyorum.” Hem çok sansli hem çok sanssiz, ne çok sevilen ne hiç sevilmeyen, bir yandan en saf, diger yandan en sinsi, ne olursa olsun, her macerasinda biraz kendinden izler buldugun, çok gülüp çok da kizdigin Renda, hikayesine kaldigi yerden devam ediyor da, bu arada kim Renda ile olan hikayesine son veriyor? Kim bu intikamin hedefindeki sansli kisi?Arkasindan Keske Ben Uyurken Gitseydin diyen Bertan mi, arkasindan Sen Yokken Yine Yanlis Yaptim dedigi Selim mi, yoksa Ben Hiç Giden Olmadim dedigi yeni birisi mi?Biliyorsun, çünkü Renda sensin!(Tanitim Bülteninden)