Barbaros denince kimileri gerçekleşmiş bir efsaneyi, kimileri efsaneleşmiş bir gerçeği algılar. Kimileri de korsan sıfatını yakıştırır ona. Oysa o, kalıtımsal bir kahramanlığın vazgeçilmez yazgısında, kendisini ve yoldaşlarını derya abdalları olarak tanımlar. Onun hayatı, bir bakıma deryada abdallığa adanmış bir ömrün hikayesidir.
On altıncı yüzyıla onun gözünden bakarsak görmediklerimizi bile görürüz. Görürüz de bazen utanırız insanlığımızdan. Bazen de gerçek insanları tanıyıp gururlanırız.
Gördüklerimizden bazıları:
– Kuzey Afrika’da on binlerce insana inançlarından dolayı uygulanan soykırım ve derya abdallarının onların imdadına yetişmesi,
– Ölümün gölgesinde yardım bekleyen Endülüs,
– Katolik kilisesinin Müslümanlar aleyhindeki inanılmaz entrikaları,
– Batının en ünlü denizcilerinden Kaptan Grando’nun
Barbaros’a teslim olması,
– Osmanlı’nın coğrafya keşiflerini ıskalaması,
– Osmanlı saray entrikaları ve Barbaros’a suikast,
– Suikastta Hürrem Sultan’ın parmağı,
– Piri Reis’in suikastla ilgili Barbaros’a anlattıkları,
– Barbaros’un bire bir çıkan rüyaları,
– Preveze Deniz Zaferi’nin şifreleri ve kodları,
– Osmanlı dünya gücünün sırları, sınırları ve daha nice ayrıntılar.