Aylak Sınıf, Thorstein Veblen’in 1899 yılında yayınladığı Aylak Sınıfın Teorisi isimli çalışmasında söz ettiği, amaçlı emeği hor gören, emek üretmeden değer üreten yegâne sınıfa karşılık gelmektedir. Tarih boyunca üretim araçlarının sahipliğiyle var olmuş aylak sınıf iktisadi üretimin büsbütün şekil değiştirdiği erken sanayi döneminde de muhafazakâr yapısıyla değerlerinden ödün vermeyerek varlığını devam ettirmiştir.
Fakat Veblen’in çalışmasından bir yüzyıl sonra günümüzde, tıpkı sıklaşan doğum sancıları gibi toplumsal kırılmaların da sıklaşmasıyla aylak sınıf aynı kalabilmiş midir ya da hala bir sınıf mıdır? Daha da önemlisi hayallerin gerçek olduğu günümüz refah toplumlarında aylak sınıf birey için halen öykünülecek bir mit midir? Ya da günümüzde hala öykünülecek bir şey kalmış mıdır ki aylaklık sadece tek bir sınıfa özgü olsun?
Günümüz toplumuna yöneltilen tüm soruların cevaplanabileceği yegane yerlerden biri şüphesiz ki medyadır. Zira kitle iletişim araçları 21. yüzyıl toplumunun genel karakteristiğinin güçlü bir paydaşı ve göstergesidir. Bu sebeple çalışma günümüz toplumları için aylağın ne ifade ettiğini medya mesajları üzerinden okuyarak anlamaya çalışacaktır.