Her çocugun rüyalarini süsler atlar. Bebeklikten çocukluga geçiste parmakla gösterilir, kisnemeleri taklit edilir. Oyuncak sepetinde mutlaka bir oyuncak at bulundurulur. Odasinin bas kösesinde sallanan bir tahta ati olan çocuklar, çok sanslidir. Ama en sanslilari, üç dört yasinda midilliye binme firsatini elde edenlerdir. Ilk defa ata ya da midilliye binme deneyimi hiç unutulmaz.Yasadigimiz topraklarda atin ve biniciligin ayri bir önemi vardir. Türk insani, dogada vahsi sürüler hâlinde yasayan atlari, ilk defa evcillestiren millet olarak bilinir. Atalarimizin yasaminda at, ailenin bir parçasi olarak görülürdü. Zamanla at, yasamimizdaki vazgeçilmez niteligini yitirdi. Ancak at sevgisi, küçük büyük hepimizin kalbindeki yerini hâlâ koruyor.Bu kitabi hazirlanirken at sevgisini küçük yasta gönlünüzce yasamaniza yardimci olmak istedik. Belki siz de ata binmeyiögrenmek istiyorsunuz ama nereden baslayacaginizi bilemiyorsunuz. Sayfalari çevirdikçe sizin gibi ata binmeyi arzulayan yasitlarinizla tanisacaksiniz.Kitapta yer alan 6 hikâyede, kahramanlarimizla birlikte Uçan At çiftliginde ilk binicilik derslerinizi alacaksiniz. Her hikâyelerde geçen, binicilikle ilgili kavramlar, her hikâyenin sonunda yer alan bilgi sayfalarinda açiklaniyor. En güzel at çizimlerininsema seklinde sergilendigi bu sayfalarda, atlarin anatomik özelliklerinden yürüyüs çesitlerine kadar birçok konuda bilgi edinmeniz mümkün.Türkçe çeviri hazirlanirken Türklerin at kültürüyle ilgili bilgiler de kitaba dahil edildi.Bu kitap sayesinde ata binmeyi ögrenip ögrenmeme konusunda kesin kararinizi vereceginize inaniyoruz. Ilk dersinize giderken atlar hakkinda bol bol bilgi edinmis olmanizi istiyoruz. Böylelikle atlari ve atlarin Türk kültüründeki yerini daha yakindan taniyacaginiza inaniyoruz. Atlari tanidikça onlarla daha iyi dostolmanizi diliyoruz.