Akilli bir asker ve tutkulu bir vatansever olan Kiearan Selkirk 1774 yilinin kisinda gizli bir görüsmeye çagrilir. Onu çagiran Benjamin Franklin’in ta kendisidir. Franklin, Ingilizlerin Amerika’da filizlenmekte olan devriminin kökünü kurutmak üzere Rusya’nin acimasiz ve gizemli hükümdari Büyük Katerina’dan yirmi bin asker talep ettigini açiklamistir. Türklerle kanli bir savastan henüz çikan böyle bir güç, Amerikan bagimsizliginin tüm umutlarini bir anda söndürecektir. Selkirk’in görevi hayret vericidir. Bir Ingiliz parali askeriymis gibi Rusya’ya gidecek, tahtini sallayan Kazak Isyanini bastirmasi için Çariçe’ye hizmet edecek ve onu; Ingilizlerin Amerika ile savasina dâhil olmamasi için ikna edecektir. Bunu basarmak için vahsi topraklari asmasi, aç kurtlarla mücadele etmesi, kendini gizli suikastçilardan korumasi, yagmaci Kazaklarla savasmasi ve bastan çikarici genç saray kadinlariyla ugrasmasi gerekecektir. At sirtindaki savaslar ve insan ruhunun içindeki mücadelelerle geçen tutku ve tehlike dolu bir öyküde Selkirk’in görevi, efsanevi Katerina ile romantik bir karsilasma da dâhil olmak üzere, karsisina heyecan dolu sürprizler çikaracaktir. Usta bir yazarin elinden çikan Ask ve Onur, okuru muhtesem bir ask ve kahramanlikla dolup tasan vatanseverlik romani içinde on sekizinci yüzyila götürürken iyinin kötüyle; merhametin acimasizlikla ve gerçek askin ise bunlarla savasini sayfalara dökmektedir.