Platon’dan Proust’a, Augustinus’tan Kierkegaard’a Aşkın Öyküsü
“Aşk, yanılsama; güzel ve iyinin, ayrıntıyla bütünlüğün, bedenle yüreğin, bilinçsizlikle bilincin, cazibeyle iyi olanın iç içe geçişi…”
Levinas
“Vücudumuz, sadece bacaklar, kollar gibi uzuvlardan oluşsaydı, hayata tahammül etmek kolay olurdu. Ne yazık ki, içimizde kalp adını verdiğimiz o küçük organı da barındırırız”
Proust
“Henüz sevmiyordum, sevmeyi seviyordum ben; aşkın gizli arzusuyla yanıp tutuşurken, daha fazla tutuşamadığım için kızıyordum kendime.”
Augustinus
“Birbirlerini sevmez olduklarında, birbirlerini sevmiş olmanın utancını yaşamamış pek az insan vardır.”
La Rochefoucauld
“İnsan kendi kendine sağlam bir dayanak olmalı, iki ayağı üstünde korkmadan durabilmeli; başka türlü sevemez yoksa.”
Nietzsche
“Erkek için, yaşamı boyunca anne imgesi yerine geçen üç biçimi verirler: annenin kendisi; onun bir benzeri olarak seçtiği sevgili ve son olarak da onu yeniden kucaklayan toprak ana.”
Freud
Aşk nedir? Evrenin tek bir varlığa indirgenmesi, aşk budur işte. Meleklerin yıldızlara selamıdır aşk. Ruhun düşler sarayına girmesidir aşk. Düşüncelerin dua olduğu, ruhun diz üstü çöktüğü yerdir aşk. Benzersizin aşkınlığı önünde eğilmek; bu dünyada seni adınla çağırabilecek tek kişiyim ve seni seviyorum diyebilmektir aşk…